Ülkemizde belediyeler ve ülke yönetimimizin gereğini yapmaması nedeniyle “Sokak Köpekleri” çoğaldı, "tehlike arz ediyorlar," diye, hayvan hakları yanlış seyir izliyor. Bu nedenle; "Dünya Hayvanları Koruma Günü"nü kutlamıyoruz. Sadece; dünyada ve Ülkemizde hayvanların yaşam hakkına saygı gösterilmesi için farkındalık oluşturulmasını diliyoruz.

YEŞİL GÖZLÜ CENNET VATAN BOSNA

SDC10086

Bosna yemyeşil doğasıyla, yol boyunca uzanan buz gibi nehirleri, ırmakları ile sizi kendine hayran bırakan küçük bir masallar ülkesi. Oraya gittiğim zaman çok şaşırmıştım doğrusu. Çünkü Türkiye’den Bosna’ya gidip dönen çevremde ki Türk turistlerin ilk izlenimi olarak söyledikleri yoksulluk, işsizlik, soğukluk vb. negatif düşüncelerdi. Birçok kişiden benzeri sözleri duymam sebebiyle çok büyük beklentilerle gitmemiştim bu diyara daha doğrusu öyle düşünmek istememe rağmen bir önyargılar silsilesi ile gitmek durumunda kaldım bu yeşil gözlü, buğulu güzele.

Peki haksızlar mıydı bana söylediklerinde? Yoksulluk, işsizlik gerçekten vardı. Bunu en iyi Sarajevo’ya gittiğimiz gün bir hediyelik dükkân işleten Amra ile tanıştığımda farkettim. Amra üniversite mezunu bir fizyoterapistti ve Boşnakça, İngilizce, Türkçe dâhil olmak üzere 3 dil biliyordu. Türkçeyi Türk olan kocası sayesinde öğrenmişti. Onunla biraz konuştuğunuzda ne kadar bilgili ve kültürlü genç bir kadın olduğunu hemen idrak ediyordunuz. Maalesef severek seçtiği mesleği yapamıyordu. Çünkü yine onun bana söylediğine göre 4,5 milyon nüfusu olan ülkede % 50 oranında işsizlik vardı. Benzer bir durumu Bosna Mostar yolculuğu sırasında tanışıp, yol boyunca keyifli sohbetler ettiğimiz Emir Kolar adlı şoförümüz de yaşıyordu. Durumu sohbet ederken bir rastlantı sonucu öğrenmiştim. Aramızda geçen diyaloğu şöyle özetlemek isterim.

  • Nazlı ( Ben): Aaa adın Emir mi? Biliyor musun bizde de Emir adı var, Türk ismi yani.
  • Emir: Aslında Arap ismi?
  • Nazlı: Ne anlama geliyor peki?
  • Emir: Kral anlamına geliyor ama ben sadece Bosnalı bir şoförüm.

Sohbetin devam eden kısmında tıpkı Amra gibi Emir’inde üniversite mezunu olduğunu ve iyi derecede yabancı dil konuştuğunu öğreniyorum. Yani bana işsizlik, yoksulluk var diyen insanlar aslında çok da haksız değillerdi. Fakat Bosna deyince akla ilk gelen bu olmamalı diye düşünüyorum. Bu nedenle devam eden yazımda sizlere Bosna’da gördüğüm güzellikleri anlatmak istiyorum. Aşağıda gezme fırsatı bulduğum güzel yerlerden seçmeler bulabilirsiniz.

  • KRAVİCA/ BOSNA

11205599_835319439908281_241481924030888527_n 12010716_875685959205495_5606400613681812080_o

   Ferahlamak(!), kendini sulara atmak isteyen Bosnalılar ve turistler bu şelaleler diyarına geliyorlar.  Şelale 5-6 yerden düşerek oldukça geniş bir havuz oluşturuyor. Kıyıda insanların oturabilmeleri için bir kafe ve oturaklar var ve karşısında dileyenlerin yemek yiyebileceği bir restoran bulunmakta. Yani insanların bir bütün gün boyunca oturup, kendilerini şelalenin ritmine kaptırıp, gözlerine ve ruhlarına bayram yaptırabilecekleri muazzam güzellikte bir doğa harikası.

  • Mostar Şehri

11935079_836682499771975_194830160867078464_n 11998950_836682513105307_8443652097034929115_n

Adeta turist akınına uğrayan şehir Bosna Hersek federasyonunun Hersek bölümünde yer alıyor. Şehrin simgesi olan köprü Bosna iç savaşında yıkılıyor. Unesco ve Dünya Bankasının teşvikiyle bir Türk şirketi tarafında aslına uygun olarak yeniden inşa ediliyor. Şehre ilk girdiğiniz zaman adeta eski Osmanlı kentlerinden birinin çarşısına girmiş gibi hissediyorsunuz. Bu şehirde kendinizi yabancı hissetmeniz neredeyse olanaksız çünkü mutlaka bir yerlerde Türkçe yükselen sesleri duyuyorsunuz. Çarşıyı gezerken tanıdığım bir satıcı Türk olduğumu ve Ankara’dan geldiğimi öğrenince, ben Ata’ya gittim, Ata ( Atatürk) büyük insan, şimdi yok böyle lider dediğinde o topraklarda dahi değerli önderimiz Atatürk’e nasıl büyük bir sevgi beslendiğini anlıyorsunuz. Mostar’da köprüden atlamayı meslek haline getiren insanlar da var. Turistlerden yeterli parayı topladıklarında kendilerini büyük bir şov eşliğinde çivi gibi sulara atan insanları görürseniz şaşırmayın.

  • RAVNE TÜNELİ VE BOSNA PİRAMİTLERİ

SDC10046

 SDC10048

11012001_875650245875733_8740914716167661884_o

Ravne Tüneli ve Bosna piramitleri Visoko’da yer alıyor. Her ne kadar piramitlerin ve Ravne tünelinin dünyanın her yerinden kalabalık ziyaretçileri de olsa, aralarında şoförümüz Emir’inde olduğu bir kısım Bosnalı bölgeyi hala doğal oluşum olarak tanımlıyor ve piramit olduklarına inanmıyorlar. Adlandırılan 5 adet piramit var bunlar: güneş, ay, ejderha, dünya ve aşk.  Semir Osmanagiç piramitleri keşfeden kişi olarak biliniyor ve kendisinin piramit araştırmalarına inanan ve hayranlık duyan büyük bir takipçi grubu var. Konuyla ilgilenenler Osmanagic’in araştırmalarını takip edebilirler. Kendisine ait web sitesi: http://www.semirosmanagic.com. Kısaca Ravne’den de bahsetmek gerekirse; Ravne yeraltındaki tüm piramitleri birbirine bağlayan oldukça geniş ve büyük, enerji alanı yüksek, hastaları iyileştirdiğine inanılan şifalı bir tünel olarak kabul ediliyor. İtiraf etmem gerekirse bizi de piramitler ve tünel cezbettiği için bu geziyi gerçekleştirdik.

  • POÇİTEL TÜRK KÖYÜ

Osmanlı zamanından günümüze ulaşan bu şirin, tarihi yer Neretva’nın yanı başına bulunuyor. (Yazıyı fazla uzatmamak adına tarihçesine girmek istemiyorum ancak okumanızı özellikle de Evliya Çelebi’nin fikirlerini tavsiye ederim.)   Neredeyse bütün köy taşlarla kaplı ve manzaranın tadına varmak istiyorsanız tırmanmanız gereken fazlaca taş merdiven olduğunu hatırlatmak isterim. Bir önemli nokta burada Türk çayı ismiyle siyah çay satıyorlar. Tabi içebilirseniz 🙂

11990603_835321063241452_7548764759801564031_n 11960281_835321093241449_4829350034368648336_n 11990694_835321246574767_2246842732807133285_n

  • BLAGAY TEKKESİ

Bölge Osmanlıların eline geçtikten sonra Tekke kurulmuştur. Buna nehri de göz alıcı parlaklığı ve tüm canlılığıyla tekkenin yanından geçmektedir. Tekke Boşnakların Müslümanlığa geçmesinde etkili olmuştur. Tüm Bosna’da olduğu gibi burada da ibadethane ’ye girerken bir ödeme yapmanız gerekiyor. ( kilise, cami vb. hiç fark etmez dua etmeye girdik deseniz bile para vermeniz gerekiyor.) Tekke öylesine güzel ki içine girip incelemeye başlıyoruz, biz böyle hayran hayran dalıp gitmişken maalesef haddini bilmez konuşmalarından Arap olduğunu tahmin ettiğim bir kişinin saçımı kapatmama dair yaptığı gereksiz uyarısıyla büyü bozuluyor. Tabi ki üzerimde böyle bir hüküm kurmasına izin vermeyerek It is not your business ( senin işin değil) diyerek susturuyorum. Buna nehrinde isteyenleri suda gezdirebilecek bot kiralayabiliyorsunuz ancak iyi yüzme bilmiyorsanız dikkatli olmanızda fayda var.

10330450_836682199772005_522982051391614893_n 10249709_836682209772004_295218586054836706_n

  • SARAYBOSNA

Bosna-Hersek’in başkenti ve en büyük şehridir. İçinde müze, cami ve kilise gibi yerlerin yanı sıra Kafeler, restoranlar, alış veriş yapabileceğiniz dükkânlar mevcut. Bir ara sokak müzisyenleri ve satıcıların olduğu bir cadde de buluyoruz. Burası sanki küçük bir istiklal caddesi gibi görünüyor.

3 SDC10080

Bir haftaya bu kadar yeri sığdırabilsem de aslında gezecek o kadar çok yer var ki. Sırf şehirler arası yollarda ki doğal güzellikleri izlemek bile günlerinizi alabilir. İnsan bu güzelliğe şiirler yazabilir, besteler yapabilir. Kimilerine göre gelişmemiş bir yer olabilir, ekonomisinde, binalarında/ yapılarında savaşın izlerini hala taşıdığını gözlemleyebilirsiniz. Ancak kesinlikle tüm bunların ötesinde yeşil gözlü bir cennet vatan burası.

11259713_835319883241570_8945800728417455512_n 11813441_835073409932884_5081827219262352449_n

Bosna’nın yeme içme kültürüne değinmek ve size yardımcı olacak birkaç öneride bulunmak gerekirse;

  •  Bosanska kahve: Bildiğiniz Türk kahvesi zaten bazı yerlerde Turkish coffee olarak da servis ediliyor. Benim gördüğüm fark sunum şekli. Onlar Bakır görünümlü bir tepside cezve ile birlikte kahveyi getiriyorlar. Yanında büyük kesme şeker bazen krema veya eski çarşı içinde lokum da getirebiliyorlar.

11163790_835073456599546_4773289975735963449_n

  • Gördüğüm kadarıyla kahvaltıda nane çayı içiyorlar. Siyah çay içme kültürleri yok. Hatta marketlerde bulamadık.
  • Mineralli suları çok güzel. Zaten genel olarak burada ki sular kaliteli, içilebilir.
  • Duvec ve cevapciciyi yemek listesine alın. Bunun dışında tabi ki burekleri meşhur. Çorba içmemenizi tavsiye ederim…

Bu yazıyı ve Bosna dosyasını kapatırken sizlere bahsini etmeden geçemeyeceğim bir durumu anlatacağım. Ne yazık ki Boşnaklar, orjinal üzerinde 6 adet altın renginde zambağın bulunduğu milli bayraklarını kullanamıyorlar. Çünkü savaş sonrası ülkede ki diğer etnik gruplar bu bayrak sadece Boşnakları temsil ediyor diyerek itirazda bulundular. AB’nin araya girmesiyle yeni bir bayrak şekillendirildi. Bakınız:

Asıl Bayrak              Sonradan dayatılan bayrak

2000px-Coat_of_Arms_of_Bosnia_and_Herzegovina_(1992-1998).svg     Bosnian-Flag-icon

Bu güzel ülkeyi arzu eden herkesin görmesi ümidiyle, keyifli okumalar dilerim…

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın