Aslında birbirimizden farkımız yok, sadece algıda seçicilik var ve bu bağlamda ne görmek istiyorsak onu görüyoruz. Malum yaratılan nefis her yerde aynı. Türkiye’de günlük hayatta karşılaştığınız her türden insan burada da var. Buradaki Türklerin sayısını, nerede yaşadıklarını, yaş ve eğitim durumlarını kısa bir internet taramasıyla hemen herkes bulabilir.
Peki, asıl merak edilen ne?
Eskiden; hani silah icat edilmeden, mertlik bozulmadan önce gelseydi bu soru verilecek cevap bir kaç kitapla ancak anlatılabilirdi. Şimdi ise şükür mü yoksa lanet mi bilmiyorum ama bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bu dönemde sorular iki tuşa basarak hemen cevap bulabiliyor. Doğru cevap demiyorum ya da doğruluğu ispatlanmış cevap… Ama sorduğun soruya içinden geçen ve görmek istediğin cevabı vermiş bir Allah kuluna mutlaka rastlayabiliyorsun.
Kulağa garip gelse de Amerika’da yaşayan Türk’ler olarak en çok eksikliğini duyduğumuz unsur en büyük kazançlarımızdan birisi olan aile. Malum aile denilince genellikle kan bağıyla veya evlilik yoluyla bağlı olduklarımız akla gelir. Gurbette aile kavramı içerik bakımından biraz şekil değiştirip, herkesten uzakta olduğumuz için bağlandıklarımız manasına dönüşüyor. Burada edindiğimiz aile yapımız geniş bir yelpazede hemen her kesimi içine alıyor. Bizim çocuklarımızın profesör dedeleri de var okuma yazması olmayan arif dedeleri de. Hem de birer ikişer değil beşer onar taneler. Aynı kıstas neneler, amcalar, teyzeler ve edinilmiş tüm akrabalar için de geçerli.
Türkiye’den bize bakıp gördüklerinizle bizim yaşadıklarımızı düşününce, sınıf farkını irdelemek isteyen kesinlikle bizler değiliz. Gurbette yaşayanları okumuş, cahil, fakir veya zengin diye sınıflandıran da bizler değiliz. Sonuçta her canlı rızkına bir şekilde ulaşıyor. Kimisi eğitimini aldığı işle ekmek parası kazanıyor kimisi sonradan öğrendiğiyle. Kimisi mecbur kaldığı için kimisi yeni bir şeyler denemek için değişik iş dalları seçiyor. Alın teriyle para kazandıktan sonra sanırım kimseyi eleştirme, diplomasını veya mal varlığını sorma hakkımız yok. Hangi iş sahibine pervasızca eğitimini sorabilirsiniz? Kimin durduk yere inancını eleştirebilirsiniz veya hayata bakış açısını? Unutmamamız gereken insanın her yerde insan olduğu gerçeği. Eğer bunu aklımızın bir kösesinde tutabilirsek birbirimize bakışımızın değişeceği kanaatindeyim. Birbirimizi tanıyabilmek, yabancı ortamlardaki yaşama şartlarını anlayabilmek ve benliğimizi kaybetmeden değerlerimize sahip çıkabilmek asıl hedefimiz olsun. Bu doğrultuda eğer ilgi gösterirseniz bundan sonra sizlerle Amerika’da yaşayan Türkleri ve burada karşılaştığımız sorunları, zorlukları, düzen ve güzellikleri paylaşmaya çalışacağım.