Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

İNSANLIĞI BEKLEYEN BURHAN

8683720612_e60273102c_k

Dünya nüfusunun yedi milyarı aştığı bu dönemlerde, artış hızının artmasına mukabil gıda ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasındaki güçlükler, bilim adamlarını gün geçtikçe endişelendirmektedir. Evrenin hızla çölleşmeye doğru ilerlediği bilinmektedir. Tutunduğu dalı kestiğinin farkında olmayan insanların oluşturduğu kuru kalabalık, ozon tabakasının delinmesinden dolayı oluşacak felaketi ne bilsin. Bu konuda azıcık bilgi sahibi olan ülkeler, gerekli tedbirleri almak için çabalıyorlar. Kozmetik ürünlerinin sağlıklı doğal üretilmesi, nüfus planlaması, sağlıklı organik yiyeceklerin üretimini teşvik edilmesi örnek olarak verilebilir. Dünyamızda nüfus yoğunluğu en fazla olan Çin’i, sırasıyla Hindistan, ABD, Rusya, Pakistan, Endonezya, Brezilya, Meksika vs. takip etmektedir.

Bu evrende ayakta kalabilmek için, insanoğlunu temel ihtiyaçları; beslenme, barınma, güvenliktir. Bunları elde etmek için, mücadele şarttır. Bunun içindir ki, toplumu oluşturan insanlar, çeşitli meslek gruplarına ayrılırlar. Sektörler oluşur. Kimisi tarımla, kimisi sanayi ile ekmeğini kazanma mücadelesi vermektedirler. İnsanoğlunun olduğu ortamda, olumlu veya olumsuz şeylerin olması kaçınılmazdır. İnsanları geleceğe hazırlamak, yaşamlarını kolaylaştıracaktır.

Maalesef günümüz insanında ki, anlayış gemisini kurtaran kaptan misalidir. Kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan kişinin, ayakta kalması mümkün mü dür? Yüce Yaratıcı, evrende yaratmış olduğu her şeyi, insanların refahına göre ayarlamıştır. Mevsimlerin peş peşe gelmesi, Güneşin, Dünyamıza yakınlık mesafesinin canlıların yaşamasına uygun şekilde tasarlanması, gezegenlerin ayrı ayrı yörüngede döndükleri halde birbirleri ile hiç çarpışmamaları… Tüm bunlar, Yaratan’ın canlılara bir lütfu değil midir?

 

Nasıl ki, ülkelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için, ülke çıkarları vazgeçilmez öncelikleri oluyorsa, ülkeler arası çıkar ilişkisi vardır. Çıkarına dokunulduğu an, savaş nedeni sayılmaktadır. Akıllı devlet adamları, gücün her zaman masadan zaferle kalkacağını bildikleri için savunma sanayisine bütçelerinden yüklü miktarda pay ayırıyorlar. ABD, on dört ülkenin toplamında daha fazla savunmaya para harcıyor. Halkını gün görmedik laflarla uyutan. Liderle, beş yıl, on yıl gibi gününü kurtarmak adına proje yaparak sözde savunma sanayilerini gözden geçirdiklerini dillendirirler. Süper güç olarak bilinen, ülkeler elli yılık, yüz yıllık gelecek için projeler üretiyorlar. 2073 senesinde dünya devlerini geride bırakma hedefinde olan ülkelerin, gizliden gizliye bir çaba ve yarış içinde oldukları kesindir. Günümüzde de, ülkeler arasındaki dostlukların çıkara dayalı olması gibi.

Aslında dikkatle incelendiğinde, kişiler arasındaki dostluklarında, bir bakıma çıkara dayalı olduğu görülecektir. Buna örnek olarak, Habil’in, Kabil ile anlaşamayıp, kardeşini öldürmesini (çıkar çatışmasının açık bir delilidir) verebiliriz. Hal böyle olunca, bir toplumda, olumlu veya olumsuz davranışların olması her zaman kaçınılmazdır. Bunu önlemek için, adalet mekanizmalarının iyi çalışması, sağlıklı bir hukuk sisteminin olması, toplumu oluşturan insanların çeşitli meslek gruplarında eğitimli donanımlı olmalarına ve aynı zamanda tabii afetlerde, savaşlarda halkının yarasını saracak, Kızılay gibi devlet destekli veya gönüllü kuruluşlara da ihtiyaç vardır.

Bunun içindir ki insanlar tek başlarına değil, topluluk halinde yaşamayı, yardımlaşmayı, görev paylaşımını tercih etmektedirler.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın