Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

TÜRK MUSİKİSİ VE ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI (1703 – 1780)

Erzurumlu-İbrahim-Hakkı-Kimdir

Erzurumlu İbrahim Hakkı 1703 yılında Erzurum’a bağlı Hasankale (Pasinler ) İlçesi’nde doğdu. Babası Molla Bekir’in oğlu Osman Efendi, annesi; Şeyhoğlu Dede Mahmut Efendi’nin kızı Hanife Hanım’dır. İki yaşında annesini kaybeden İbrahim Hakkı, üç yaşına geldiği zaman babası onu amcasına bırakarak Erzurum’u terk edip seyahate çıkmış, Siirt’e bağlı Tillo köyünde Şeyh İsmail Fakirullah Hazretlerini tanımış ve ona intisap ederek ölene kadar dizinin dibinde kalmıştır.

İbrahim Hakkı babasının daveti üzerine dokuz yaşında amcası Şeyh Ali ile birlikte Tillo’ya gider, 17 yaşına kadar babasının yanında kalır. 1720 yılında babasının vefatından sonra Erzurum’a döner, amcası Molla Muhammed’in yanında sekiz yıl tahsiline devam eder. Bir süre Habip Efendi Camii’nin imamlığını yapar. Her zaman gönlü Tillo’da olan İbrahim Hakkı babası gibi Kâdiri tarikatına mensuptur. Amcasının vefatından sonra Tillo’ya geri döner. Yedi yıl Tillo’da kaldıktan sonra, şeyhi ölünce Erzurum’a gelir,1747 yılında ise İstanbul’a gider.

Firdevs, Fatime, Belkıs ve Züleyha isimli dört hanımı için ayrı ayrı yazdığı mektupları ünlüdür. Erzurum’a döndüğünde ufak tefek kalem denemeleri yapmış,1750’de bir tecvit yazmış,1753’te de beş büyük eserinden ilki olan Divanını yazmıştır. 1757 yılında Marifatnâme adlı eserini tamamlamıştır.1761’de İrfaniye‘yi tamamlar. 1763’de İnsaniye‘yi hazırlar ve 3. defa Tillo’ya giderek orada tamamlar. 1765’de Mecmuat-ül Maani’yi yazmıştır. 1 Temmuz 1780 tarihinde Tillo’da vefat etmiştir.

Türk-İslam Mütefekkirleri arasında önemli izler bırakan İbrahim Hakkı aruz vezni ile yazmış olduğu şiirleriyle tasavvuf vadisinde büyük bir şair olduğunu ispatlamıştır.

 Her türlü güzelliğe, her güzel şeye gönül veren İbrahim Hakkının Mûsiki için söyledikleride dikkate değer. Bu saza ve söze âşık büyük adam Divanında ve Marifetnâmesi’nde Mûsikinin zorlu bir müdafaasını yaparken türlü emzere şifa, tab’a kalbe cilâ, ruhlara gıda ve deva…” der. “Kalbde ve gönülde kalan gizli sırların yalnız Mûsiki ile açılabildiğini, yazılamayan, söylenemeyen, teessür ve tahassüslerin tesellilerini mûsikide bulabileceğimizi, yirmi dört feleğin başka başka sesleri, perdelerin, Nağmelerin, bu ihtizazı getirdiğini söyler

Elif Naci’nin yukarıda da belirttiği gibi İbrahim Hakkı’nın büyük Divanında Musiki hakkında söylediği sözler tüm mûsikişinaslar için bir rehber olmuştur.

 

Mȗsiki hikmete dȃir fendir

Bilene bilmeyene rûşendir

Nice esrarı var idrȃk edecek

Yar gelür sineleri çak edecek.

 

Sözleri ile Musiki denen mükemmel lisanın bir sanat ve ilim dalı olduğunu ifade ediyor ve Marifetnamesinde “vücudun her organının özelliğine göre işletmenin faydalı olduğunu belirterek, hançerenin(Gırtlağın) musiki icra etmekle, kulağın güzel ve hoş sesleri dinlemekle,

gözün güzel şeyleri seyretmekle” kuvvet kazandığını ve geliştiğini belirtiyor…

 

Dinle candan kim ne söyler ceng-ü Ud,

Ente rabbi, ente hasbi,  ya vedud,

Yoksa alem dopdoludur, bu surud.

Mutrıb-i Aşk’ın deminden dem be dem,

Raks’a gelmiş cümle zerrȃtı vücud.

Pes hakikat , ȃşık-u maşuk odur,

Bildi Hakkı, perde-i çeşm-i hûdud.

 

Büyük Türk-İslam Mütefekkiri Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Kurȃna karşı duyduğu sonsuz saygı ve sadakatin, Yüce Allah’a olan büyük sevgisinin ifadeleri olan şiirlerinden bestelenmiş ve notaya alınmış ilȃhileri Müslümanlar için büyük zevk ve huşu ile okunulan, dinlenilen ve büyük feyz alınan  bir hazine gibidir..

 

Bestelenmiş ve Notaya Alınmış Şiirleri

Makamı-Formu Bestekarı Eserin Adı
 

Sultâniyegâh-Şarkı

Hicaz-İlâhi

Rast-İlâhi

Sabâ-İlâhi

Uşşak-İlâhi

Şevkefza-Şarkı

Hizaz-İlâhi

Şehnaz-İlâhi

Hicaz-İlâhi

İlâhi-Segâh

Bestenigâr-İlâhi

Rast-Tevşih

Hicaz-İlâhi

Segâh-İlâhi

Acem-İlâhi

İsfahan-İlâhi

Hüseyni-İlâhi

Uşşak-İlâhi

Acemaşiran-İlâhi

Z. Hicaz-İlâhi

Hüseyni-İlâhi

Uşşak-İlâhi

Hicaz-İlâhi

Hicaz-İlâhi

Sultanî-Yegâh-İlâhi

Nihavend-Şarkı

Hicaz-İlâhi

 

Selahattin İçli

Alâeddin Yavaşca

Alâeddin Yavaşca

Alâeddin Yavaşca

Alâeddin Yavaşca

Alâeddin Yavaşca

Alâeddin Yavaşca

H. İsmail Dede Efendi

Sadun Aksüt

Âmir Ateş

Neşet Ersoy

Nalbûrîzâde

Aslan Hepgür

Z. Hafız Ahmed Efendi

Şikârizâde Ahmet Efendi

Yakup Çören

Şeyh Mehmed Efendi

Zekâi Dede Efendi

Zekâi Dede Efendi

(N. alan:Çüneyt Kosal)

(N. alan:Çüneyt Kosal)

(Nota ve Der.:Suat Işıklı)

Bekir Sıtkı Sezgin

Bekir Sıtkı Sezgin

Salahattin İçli

Yılmaz Karakoyunlu

Zekâi Dede Efendi

 

Mevlâ görelim neyler

Sen ayn-ı ayânımsın

Kendi hüsnün vech-i dilberden

Ne devletdir ki dildârım

Vasf-ı lisân seninledir

Katreyiz alemde

Ey yaradan Allah dil sana bendedir

Kerim Allah Rahim Allah

Kerim Allah Rahim Allah

Gönül diberdedir elhemdülillah

Ne devletdir ki dildârım

Merhabâ ey Mevlid î Peygamberi

Cân ellerinden gelmişim

Hak şerleri hayr eyler

Hak şerleri hayr eyler

Hak şerleri hayr eyler

Hak şerleri hayr eyler

Hak şerleri hayr eyler

Kerim Allah Rahim Allah

Hak şerleri hayr eyler

Cân u dilde Fâni ettin âkıbet

Cân ellerinden gelmişem

Ey gönül her ne dilersen

Hûdâ rabbim Nebîm hakka

Her dilde onun adı her canda onu yâdı

Aşkınla canımda cânânımsın sen

Yâ vasî-el mâğfiret hâlime senden

 

 

M. Zeki Kurnuç

21.4.1954 tarihinde Erzurum'da doğdu. Erzurum Yabancı Diller Yüksek Okulunun İngiliz Dili Bölümüne devam ettiği süre içerisinde Halk Eğitim Merkezinde Bestekar Hüseyin ERBAY'dan, daha sonra Halk Türküleri ve Halk Oyunları Derneği'nde Kemani Zeki ERDAL'dan "Türk Musikisi Nazariyat ve Keman" dersleri aldı. 1977-1980 yıllar arasında Erzurum Musiki Derneğinde Koro Şefi Kiyasettin TEMELLİ'den "Türk Sanat Müziği Makam ve Usulleri" ile ilgili dersler aldı. Bilahare aynı dernekte idarî görevler ve koro Şef yardımcılığı yaptı. Dernek çalışmaları dışında TRT Erzurum Radyosuna İstisna Akitli korist ve solist olarak devam etti. 1980 yılında öğretmenlikten ayrılarak, Erzurum Radyosu’nda Türk Sanat Müziği uzmanı olarak göreve başladı. 1981 yılında Türk Sanat Müziği Servis şefliği, 1985-1995 arasında Müzik Yayınlar Müdürlüğü yaptı. “ERZURUM VE TÜRK MÛSİKİSİ" adlı belgesel nitelikteki kitabı Güneş Vakfı tarafından 2005 yılı Nisan ayında yayımlanmıştır. Halen; TRT Genel Müdürlüğü Yayın Denetleme ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığında Yayın Denetmeni olarak görevine devam etmektedir…

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın