Image by Mish Sukharev
Teknolojinin bu kadar hızlı yenilendiği, rekabetin bu denli yoğun olduğu ortamlarda kişiler ve kurumlar bu karmaşık ve sürekli değişen duruma ayak uydurabilmek için özelliklerini geliştirmek zorundalar.
Yaşamdaki karmaşık durum arttıkça mentorluğun önemi de artmaktadır. Günümüzde mentorluk; şirketlerden, okullara, spor kulüplerinden siyasi partilere dek çeşitli kurum ve kuruluşlarda uygulanmaktadır. Amaç, insan potansiyelini geliştirmek, kurum kültürünü aktarmak, bunun sonucu olarak da daha etkili bir insan kaynağı yaratmaktır.
O HALDE MENTORLUK NEDİR?
Mentor kelimesinin kökeni mitolojiden gelmektedir. Homeros Odysseia’da Ithaca Kralı Ulysses’in savaşa gitmeden önce oğlu Telemachus’u en yakın arkadası Mentor’a emanet eder. Kralın savaştan dönmesi yirmi yıl alır ve Mentor, prensi kralın yokluğunda en iyi şekilde eğitir ve yetiştirir.
Günümüzdeki mentorluk ise; mentor ile danışan (menti) arasında belli konulardaki yaşam bilgeliğinin bir kişiden diğerine aktarıldığı ilişkidir. Ayrıca mentor; bir kurum içinde farklı görevlerde çalışıp tecrübe kazanmış olan, astlarına şirket politikası, kurum gereklilikleri, çalışma stratejileri ve kariyerini yönlendirme konularında tavsiyelerde bulunan yol gösterici kimse olarak da tanımlanabilir. Bu nedenle mentorluk, günümüzde hem kurumlara hem de bireylere büyük artılar getiren hizmetlerin arasında yerini almıştır. Mentorluğun kurum açısından getirilerinden biri de çalışanların kurum bağlılığının artması ve çalışanların performansının yükselmesidir.
Karşılıklı bir öğrenme süreci olan mentorluk, gizlilik esasına dayanır. Her iki taraf da gizliliğe önem verir. Mentor bu süreçte danışanına kariyer, yönetim ve liderlik becerileri ile rol model olur. Mentinin ihtiyaç duyduğu alanlarda gelişmesini sağlar.
Sürecin hedeflere uygun yürüyebilmesinde mentorun rölü önemlidir. Mentor ile menri arasındaki ilişki, karşılıklı dayanışma ve etkileşime dayanmakta ve bu yönüyle mentorluk her iki tarafa da fayda sağlamaktadır. Mentor mentiye konfor alanını zorlayıcı ve cevaplarını kendisinin bulacağı sorular sorar. Sorulan soru kişinin nasıl ilerleyeceğini belirleyeceği için;
Kişi iş hayatında 5 kat daha sık terfi alır,
• %20 daha fazla kazanç elde eder.
KİMLER MENTORLUK HİZMETİ ALMALIDIR?
Mentorluk hizmeti almak, iş hayatına yeni atılmış, hedeflerini henüz belirleyememiş gençlerin kariyerlerini geliştirmelerinde önemli bir faktör olmakla beraber; kurum kültürüne alışmakta zorlanan, kuruma uyum sağlayacak bireysel planlarını yapmakta desteğe ihtiyaç duyan çalışanlar için de önerilmektedir. Mesleki gelişim sürecini kısaltmak ve bu süreci en az hatayla atlatmak isteyen çalışanlar da mentorluk hizmeti almayı düşünmelidir.
İngiltere’deki üst düzey yöneticilerin %60’ı mentorluk hizmeti aldığını ve %97’si şu an geldikleri konumda aldıkları mentorluğun çok büyük katkısı olduğunu ifade etmiştir. Üniversite öğrencilerinin de %60’ı seçiminde mentorluğun hayati bir faktör olduğunu söylemektedir.
KOÇLUK VE MENTÖRLÜK HİZMETİNİ BİRLİKTE ALANLAR DAHA BAŞARILI
İş yaşamına yönelik koçluk; çalışanların genellikle tavır ve tutumlarıyla ilgilenmektedir. Koçlar çalışanları gözlemleyerek neyi nasıl yapmaları gerektiği konusunda çalışma yaparak doğru adımın doğru zamanda atılmasını sağlarlar. Çünkü belirlenen hedeflere ulaşmada doğru adımı, doğru zamanda atmak önemli bir faktördür.
İş yaşamına yönelik mentorluk ise çalışanların potansiyellerini ortaya çıkarmayı ve geliştirmeyi hedefler. Mentor, çalışanların potansiyellerini belirlemek için doğru donanım, eğitim, motivasyon ve danışmanlık hizmeti vererek onların ulaşabilecekleri en üst düzey kapasiteye çıkarmayı sağlar. Bunu yaparken sadece iş odaklı kalmayarak daha geniş bir perspektifte kişilerin kendilerini entelektüel ve sanatsal becerilerde de geliştirmelerini hedefler.
Bu özellikleriyle koçluk ve mentorluk hizmeti bir arada, şirketlerin hedeflerine ulaşma süreçlerine daha olumlu katkı vermekte, çalışanların kapasitelerini maksimum düzeyde kullanmalarını sağlayarak verimliliklerini artırmaktadır.
Yazımın devamı olan “Ne zaman koçluk ve mentorluk hizmeti almalısınız?” bölümünü haftaya okumanız dileğiyle…
