Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

ATATÜK’ÜN ÖLÜMSÜZ BİR ESERİ: TÜRK DİL KURUMU

tdk_1244197989

Türk Dil Kurumu Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi doğrultusunda kurulmuş olan kurumlardan biridir. Atatürk’ün Türk diline verdiği büyük önemin bir eseridir.  Dil, millî kültürün ifade aracı, millî birliğin en sağlam dayanağıdır. Toplum hayatında kullanılan dil bağımsız olmalıdır, içinden çıktığı toplumun kültürel niteliklerini ve dokusunu taşımalıdır. İşte bu ilkelere inanarak kuruldu Türk Dil Kurumumuz.

Osmanlı İmparatorluğu devrinde Türk dili İslamiyetin etkisinden hareketle Arapça ve Acemce (Farsça) kelimeleri bünyesine yoğun olarak almış, Türkçe dağarcığını kaybetmişti. Bu nedenle, Türkçemizi yabancı dillerin esaretinden kurtararak ona tekrar öz benliğini kazandırmak gerekiyordu. Bu amaçla, Türk Dil Kurumu kurularak çok köklü çalışmalar yapılmaya başlandı.

Türk Dil Kurumu, “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” adıyla 12 Temmuz 1932’de Atatürk’ün önderliğinde kuruldu. Kurucuların hepsi aynı zamanda milletvekili olan, dönemin tanınmış edebiyatçıları Sâmih Rif’at, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri’dir,  Kurumun ilk başkanı Sâmih Rif’at’tır.

Atatürk’ün sağlığında; 1932, 1934 ve 1936 yıllarında üç farklı kurultay düzenlenmiş olup, kurultayda yönetim organları seçilmiş, dil politikası belirlenmiş ve bilimsel bildiriler sunulup tartışılmıştır. 1934’te yapılan kurultayda ise Cemiyetin adı, Türk Dili Araştırma Kurumu; 1936’daki kurultayda ise Türk Dil Kurumu olarak en son halini almıştır.

Türk Dil Kurumunun kuruluşuyla birlikte dilde çok hızlı bir arılaştırma akımı başlamıştır. Bizzat Atatürk’ün öncülük ettiği, Güneş Dil Teorisi çerçevesinde, Türk dilinin yabancı kökenli sözlerden temizlenmesi akımı 1935 yılına kadar sürmüş; halkın diline yerleşmiş kelimelerin dilden atılması işleminden bu tarihte vazgeçilmiştir. Atatürk’ün ölümünden sonra ise, Öz Türkçe(cilik), ülkemiz aydınları arasında sürekli tartışılan bir konu olagelmiştir.

Atatürk, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu’na bırakmıştır. Bu iki kurumun bütçesi bugün de Atatürk’ün mirasından karşılanmaktadır.

Türk Dil Kurumunun yapısıyla ilgili ilk önemli değişiklik 1951 yılındaki olağanüstü kurultayda yapılmıştır. Atatürk’ün sağlığında Millî Eğitim Bakanı aynı zamanda Kurum Başkanı  iken, bunu sağlayan tüzük maddesi bu Kurultayda değiştirilmiş; böylece Kurumun devletle  direkt bağlantısı koparılmıştır.

İkinci önemli yapı değişikliği 1982 Anayasası ile gerçekleşmiştir. Atatürk’ün 1936 yılı Türkiye Büyük Millet Meclisi açış konuşmasında dile getirdiği “Bu ulusal kurumların az zaman içinde ulusal akademilere dönüşmesini dilerim” şeklindeki isteği dikkate alınarak her iki kurum da bu değişiklik ile akademik bir yapıya kavuşturulmuştur. 1982’de kabul edilen ve şu anda da yürürlükte olan Anayasa ile Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu, bir Anayasa kuruluşu olan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu çatısı altına alınmış; böylece devletle olan bağlar yeniden ve daha güçlü olarak kurulmuştur.

 Türkiye Türkçesinin çağdaş sözlüğünü sürekli geliştirerek, internet ortamında sürekli güncelleyen Türk Dil Kurumu, 2011 yılı içinde Türkçe Sözlük‘ün 11. baskısını yayımlamıştır.   Türkçe Sözlükün son baskısında 122.000 civarında kelime yer almaktadır. İmlâ Kılavuzu‘nu yenileme çalışmaları süregelmiş, son baskısı 2012 yılında yayımlanmıştır.  Bunların yanısıra alan sözlükleri hazırlanmış.. İlköğretim müfredatına göre seçilen 11.630 kelimenin tanım ve anlamlarının yer aldığı İlköğretim Okulları için Türkçe Sözlük’ün 5. baskısı gerçekleştirilmiştir. Anlamlarının belirlenmesinde hem ilköğretim ders içerikleri hem de ilköğretim öğrencilerinin söz varlığı göz önünde bulundurulmuştur. İlköğretim Okulları için Yazım Kılavuzu güncellenerek içeriğine “Yazım Kuralları”, “Konu Dizini”, “Genel Dizin” bölümlerine yer verilmiş ve 6. Baskısı yayımlamıştır.

Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ortaya çıkan çağdaş Türk topluluklarının ortak sözlüğü “Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü

Yılda en az 30-40 bilimsel eseri yayın dünyasına kazandıran Türk Dil Kurumunun, üç süreli yayını bulunmaktadır. Güncel dil ve edebiyat konuları ve geniş kitlenin anlayacağı dilde yazılmış araştırmaları içine alan Türk Dili Dergisi ayda bir yayımlanmakta. Altı ayda bir yayımlanan Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi; Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen, Azeri, Tatar vb. Türk topluluklarının dil ve edebiyatlarıyla ilgili araştırmalara yer verir. Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-Belleten ise tamamen bilimsel araştırmaları içine alır ve yılda bir sayı yayımlanır.

Türk Dil Kurumu kuruluşundan bugüne, içinde bilim sanat terimleri sözlükleri, ağız araştırmaları, Türk dünyası destanları ve edebi metinlerinin bulunduğu geniş bir yelpazede 1163’ü geçen eseri yayımlayarak bilim de kültür dünyasına sunmuştur. Günümüzde Türk Dil Kurumu, zengin bir araştırma kütüphanesiyle Türkiye’nin önde gelen araştırma ve kültür kurumu olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Image-1

 KAYNAKLAR:

http://www.ataturkinkilaplari.com/ik/75/turk-dil-kurumu%E2%80%99nun-kurulmasi-12-temmuz-1932.html

http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=77

Şerife Birer

ODTÜ Elektrik Mühendisliği mezunu,Türk Telekomünikasyon A.Ş. de 28 yıl çalıştıktan sonra, 2011 de emekli oldu. Siyaset, medya tasarımları ve sosyal medya aktiviteleri, proje-planlama işleri ile uğraşmaktadır. Kadın kuruluşları başta olmak üzere çeşitli STK'nda aktif üyelikleri bulunmaktadır. Günlük bir gazetede kadın ve sağlık sayfası hazırlıyor.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın