Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

Neden Çanakkale’nin Ruhu?

Milletleri birarada tutan, yaşadıkları toprakları vatan yapan ve o vatan üzerinde, ortak idealler etrafında birleşerek ilerlemelerini sağlayan ‘MİLLÎ RUH’ tur.

Millî ruh; tarihin derinliklerinden suyunu alıp, dallara can veren bir ruhtur.

Milli ruhu oluşmamış milletlerin ‘MİLLİ REFLEKSLERİ’ de oluşmaz, Milli reflekslerini harekete geçiremeyen milletlerin önce yaprakları dökülür, sonra dalları kurur ve nihayet kökleri de çürüyerek tarih sahnesinden silinirler.

Osmanlı İmparatorluğu’nun can çekiştiği bir dönemde ÇANAKKALE’de oluşan ruh yeniden filizlere su yürütmüş; İSTİKLAL MÜCADELESİNİ beslemiş ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin kurulması ve sonsuza dek varolmasına kaynak teşkil etmiştir.

Tarihin akışını değiştiren Çanakkale Savaşı ve bu savaşta gösterilen kahramanlıklarla ilgili çok sayıda eser, şiir, destan yazılmıştır. Bunların arasında İSTİKLAL MARŞIMIZ’ın da söz yazarı olan büyük şair M. AKİF ERSOY’un “Çanakkale Destanı” ile Necmettin Halil ONAN’ın ‘DUR YOLCU!’ diye başlayan ‘Bir Yolcuya’ şiirleri bana göre o ruhu en iyi yansıtan eserlerdir.

Çanakkale Zaferi; Büyük Türk Milleti’nin cesaret ve feragat bakımından tarihe damgasını vurduğu, sayısız kahramanlıkların sergilendiği emsalsiz bir zaferdir.Bu zaferin hiçbir şekilde uydurma menkıbelere ihtiyacı yoktur. Savaş esnasında gerçekleşen binlerce kahramanlık öyküsü vardır. Bunlardan sadece bir kaçı bile o zaferi taçlandırmaya yetecektir.

Çanakkale Zaferi’nin kazanılmasında en büyük payı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e vermek gerekir. Ondan sonra diğer kahramanlara…ATATÜRK’ün ünü ÇANAKKALE SAVAŞI ile duyulmuş, sonrasında da İSTİKLAL MÜCADELESİNDEKİ BAŞARISI ve gerçekleştirdiği olağanüstü reformlarla tüm dünyayı kendine hayran bırakmıştır.

Üzülerek belirtmek gerekir ki; Milli Ruhu’muzu karartmak isteyenler; öncelikle bu ruhun oluşmasına en büyük katkıyı yapan ATATÜRK’ü ÇANAKKALE’de yok saymaya ve İstiklal Mücadelesini de sulandırmaya çalışırlar. Bir kısmı bilinçli, bir kısmı da cehaletten kaynaklı olarak ÇANAKKALE ile ilgili yazılan çoğu eser, şiir ve destanlarda ATATÜRK’e yer verilmemiştir.

 ÇANAKKALE’NİN RUHU’ şiiriyle ise; kronolojik ve gerçek öykülere dayalı bir üslupla, başta ATATÜRK olmak üzere, tüm kahramanların hakkı teslim edilmeye çalışılmıştır.

ÇANAKKALE; Faruk Nafiz Çamlıbel’in dediği gibi; ‘Mustafa Kemal’in yüz milletle yüz yüze ilk görüştüğü yerdir. O savaşta oluşan ‘Çanakkale Ruhu’  da Türk Milletinin varlığı, geleceğinin teminatı ve  en büyük değeridir.

100 yıl sonra bana “Çanakkale Ruhu” şiirini yazdıran millî ruha selam olsun!..

ÇANAKKALENİN RUHU

Yıl bin dokuz yüz on beş, on sekiz Mart’ta

Yüz binlerce nefer bekliyordu Sırat’ta

Hakkı Bey’le değişmişti bir milletin kaderi

Yirmi altı mayınlık ince bir hatta

 

Rotası mahşerdi sanki yenilmez armadanın

Çanakkale durağıydı yüz binlerce yolcunun

Gömüldüler kimi derya, kimisi de toprağa

Koca Seyit timsaliydi Türk’ün iman gücünün

 

Nazlı Ay’ın önüne her biri yıldız oldu

Semada izi vardır sayısız kahramanın

Nice civanın yüreği ta arşa değmişti

Cafer Tayyar, Adil Bey ve de Cevat Paşa’nın

 

Bir bahar gününün seheri, yirmi beş Nisan

Daha baharında göçmekte binlerce insan

Yahya Çavuş ve takımı sırtladılar bir asrı

Hakk’ın, Türk’ün diliydi konuştukları lisan

 

Birleşmişti her cenahtan, adanmıştı yürekler

Umutlar, düşler birdi, tekti herkesin tasası

Geçit vermedi Hasan Mevsuf ve civanları

Müthiş bir destan yazdı DARDANOS BATARYASI

 

Haddi, hesabı yoktu dökülen al kanların

Adeta kan rengine bürünmüştü topraklar

İçtiler şahadetin o tatlı şerbetini

On beşine basmamış nice yiğit evlatlar

 

Darü’l fünun, Tıbbiye, çok sayıda okuldan

Kına çalarak gelmişlerdi Çanakkale’ye

Amansız bir savaşta yıldız yıldız kaydılar

Altı bin mermi düşmüştü her bir metrekareye

 

Yolları Firdevs, Adn, Daru’s-Selam’ın yoluydu

Dönüp bakmadılar bir kez göçerlerken ardına

Kurban oldu her biri Kınalı Ali gibi

Bir hilalin, bir milletin, bu vatanın uğruna

 

Bir şahadetin öyküsü, keskin bir nişancının

Saygıyla yer almıştı, Davies’in mektubunda

Bir düşman yere düşmüştü, çektiği her tetikte

Gül yüzlü bir Türk kızıydı, daha on dokuzunda

 

Ali Reşat; on beşinde, öksüz, yetim bir çocuk

Devlet babasıydı artık, toprak ise anası

Bu destanda payı çoktu attığı bombaların

Mani olmamıştı ona ciğerdeki yarası

 

Son nefesinden önce Halil, Sargıyeri’nde

İbrahim’den aldığı bir mecidiye dilinde

Hiç biri göçmemişti tek kuruş kul hakkıyla

Her birinin hakkı var hepimiz üzerinde

 

Çok soylu ve asil davranmıştı Mehmetçik

Düşman askerlerinin yarasını sarmıştı

Yoktu fıtratlarında düşene sille vurmak

Suya düşen pilotu Ruhi Bey kurtarmıştı

 

Vurdular Türk damgasını Cesaret Tepesi’ne

Vuruştular düşmanla taş ve yumrukla

Tarihini yazdılar Türk’ün cesaretinin

Savaştı Mehmet Çavuşlar imanla ve umutla

 

Sarı Saçlı Bir Dev ayakta, Bombasırtı’nda

Her bir nefer taşınan ağır yükün farkında

Bir milletin kaderi elindeydi Kemal’in

Çok şanlı bir tarihti taşıdığı sırtında

 

Bir emirle çıktılar şahadet denen yola

Zaman yoktu ‘Neden?’ diye soracak kadar

Öylesine kaçınılmaz bir emirdi ki o;

Zaman yoktu, bir düş bile kuracak kadar

 

Bayrama gider gibi atıldılar ölüme

“Allah! Allah!” sesiyle coşuyordu Mehmetler

Dövüştüler, konuştular hepsi Hakk’ın dilinden

Sustu sema, sustu derya, ihtiramdaydı melekler

 

Şahadete vuslat idi gönüllerinde yatan

Yoktu asla düşlerinde ne horon, ne de halay

Bir top mermisiyle düştü Hüseyin Avni Bey

Duayla yâd edilir Elli Yedinci Alay

 

Takatinin sonuna dek savaşıyordu herkes

Saygıyla anılmalı Esad ve Vehip Paşa

‘Siyaseten bir sürü yanlışı var!’ dense de

Çırpınmıştı zafer için Nazır Enver Paşa

 

Büyük bir hezimetti Büyük Britanya için

Son bulmuştu düklerin ve lordların sefası

Birlikte anılmıştı Türk’ün zaferi ile

Churchill ile Fisher’in zorunlu istifası

 

Nesillerin kırıldığı ne çetin bir savaş bu

Düşenlerin ateşiyle kavrulmuştu topraklar

Bir tarih yazılırken selam durmuştu zaman

Büyük bir tevekkülle göçüyordu kuşaklar

 

Seddülbahir, Conkbayırı, Arıburnu, Kirte’de

Cesaret ve feragat yüreklerde zirvede

Kırılmıştı düşmanın o pervasız cüreti

Şok üstüne şok vardı mağrur İngiltere’de

 

Saldırmıştı yüz binler nedenini bilmeden

Onulması imkansızdı öylesi bir cinnetin

Düşmüştüler toprağa birçok renkten ve ırktan

Konuğudurlar şimdi emsalsiz bir milletin

 

Tüm kaygısı vatanıydı Mustafa Kemal’in

Zaman durmuştu göğsünde, ölümün kıyısında

Koştu Rabbine, inen kırbacıyla, Mehmetler

Dersi verildi mağrurların Conkbayırı’nda

 

Tatmışlardı yenilgiyi denizde ve karada

Hem İngiliz, hem Fransız, hem bilmem ne güruhu

Nasibini aldılar döndürülen devrandan

Anladılar ‘Yenilmez!’ Çanakkale’nin ruhu

 

Büyük ve soylu bir millet tarihiyle ordaydı

Mührüydü Çanakkale ezelin ve ebedin

Öldü dedikleri millet yeniden dirilmişti

Müjdesiydi Çanakkale yepyeni bir devletin

 

Azerbaycan, Başkurdistan, Karatay, Çuvaşistan

Ayaktaydı baştanbaşa tüm Türkistan’ın ruhu

Kosova’dan Sincan’a dek duadaydı yarenler

O dualar ile o ruh yenmişti o güruhu

 

O ruhla kazanıldı nice şanlı zaferler

Şimdi o ruh serlerde, yüreklerde yaşıyor

Minnetimiz o ruha, şükrümüz var Allah’a

O ruh ki; kardeşliği tüm dallara taşıyor

 

O ruhta tevekkül, cesaret, metanet vardır

Yer bulunmaz asla ürkeklik, teslimiyete!

O ruhla vatan oldu bu kan kokan topraklar

O ruhla olur vuslatımız ebediyete.

Siz, ey dokuzdan doksana Türk Gençleri; yüreğinizde Vatan Meş’alesi yandıkça; herbiriniz bir Ali Reşat, Kınalı Ali, Seyit Onbaşı, Hakkı Bey, Yahya Çavuş, Nezahat Onbaşı’sınız..Ve herbiriniz; ama herbiriniz birer Mustafa Kemal’siniz ve emsalsizsiniz!  

Ve;

tarihi tekerrür ettirmemek için ortak millî hafızamızı canlı tutmalı; sadece “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü” veya ” 14 Nisan Şehitler Haftası“nda anmak yetmez ama hiç değilse o günlerde o millî ruhta yaşayabilmeliyiz…

Canfer Balçık

Emekli Kurmay Albay, Araştırmacı Yazar, Şair

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın