Her sabah, erkenden, günü tutarım
Şükür palanını, sırta atarım
Lokmamı çiğneyip, öyle yutarım
Ben hep yirmideyim; zaman yaşlansın.
Çile, cefa değil, derman katlansın
Duru bir insanlık, dünya düşlerim
Yüreğimde umut, sevgi beslerim
Çalışır, çabalar, rızık beklerim
Ben hep yirmideyim, zaman yaşlansın
Tamire gerek yok, baştan başlansın.
Zirvede yazlarım, düzde kışlarım
Gönül eli ile, şeytan taşlarım
İyiye, güzele, hoşa koşarım
Ben hep yirmideyim, zaman yaşlansın.
Tasım kalaylıdır, çeşme paklansın
Nefreti ayıklar, barış ekerim
Ruhumu inançla, şevkle beslerim
Kendi söküğümü kendim dikerim
Ben hep yirmideyim, zaman yaşlansın.
Gönlüm hep deminde; zaman uslansın
Boş lafa aldırmam, yola bakarım
Haksız övgüleri, çöpe atarım
İftiradan, zandan*, zülden* korkarım
Ben hep doğrudayım, eğri utansın
Ruhum civanmerttir* , zaman yaşlansın
Razıyım yazgıya; kışa, ayaza
Sabırla yürürüm bahara, Yaz’a
Açık gönül kapım Hakk’a niyaza
İhtiyarlık, varsın, kında paslansın
Ben hep yirmideyim, zaman yaşlansın
(17.06.2020- Ankara)