TÜRKİYE AZERBAYCAN DOSTLUK, İŞBİRLİĞİ VE DAYANIŞMA VAKFINDA OKUNAN
BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ
“12 Temmuz Pazar günü Ermenistan ordusunun Azerbaycan-Ermenistan sınırında bulunan Tovuz bölgesindeki Azerbaycan mevzilerine, sivil halkın yaşadığı köylere saldırılarıyla başlayan, Azerbaycan ordusunun ivedilikle cevap vermesiyle giderek tırmanan ve çatışmaya dönüşen gerginlik hususunda Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı’nın basın açıklamasıdır:
Türk Dünyasının bir parçası olan Can Azerbaycan son yüzyıl içinde çok kez Ermeni taarruzuna maruz kalmış, çok zulüm görmüştür.
1918 yılında Şark’ta ilk bağımsız Türk Cumhuriyetini kuran Azerbaycan’ın o dönem 114 bin km kare olan yüzölçümü, 1920 yılında, Bolşeviklerin yönetimi ele almasıyla birlikte, Ermenistan’a peşkeş çekilmiş, 86.6 bin km kareye düşürülmüştür.
Kadim Türk yurdu olan İrevan(Revan Hanlığı); 29 Mayıs 1918’de imzalanan bir protokol ile “Güney Kafkasya’da bölgesel huzur ve barışın tesisi için” Ermenilere verilmiştir.
Fakat Ermenistan suiniyetinden vaz geçmemiş* ve Çarlık Rusya’sından aldığı cesaretle yaptığı gibi, Azerbaycan ve Anadolu Türklüğüne karşı saldırgan ve pervasız eylem ve söylemlerini devam ettirmiştir.
26 seneden beri emperyalist devletlerin desteğiyle uluslararası hukuku yok sayarak Azerbaycan toprağı Yukarı Karabağ ve çevresini işgal eden Ermenistan, 12 Temmuz Pazar günü sivilleri de hedef alarak Azerbaycan topraklarına yaptığı saldırılarla bir kez daha Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın tesisinin önündeki asıl engelin kim olduğunu açık ve net olarak gözler önüne sermiştir.
Sivil halkın ağır silahlarla ateşe tutulması Azerbaycan’a meşru müdafaa hakkını doğurmuş ve Azerbaycan Ordusu gerekli cevabı vererek Ermenistan tarafa ağır zaiyat vermiştir.
Kendi vatan topraklarını Ermeni saldırısına karşı kahramanlıkla savunan, aralarında bir Tümgeneralin da bulunduğu 12 asker ve bir sivil soydaşımız şehit olmuştur.
Azerbaycan ve Pençe Kalkan Operasyonu şehitlerimize tüm Türk Dünyası adına rahmet diliyoruz.
Türkiye, en üst düzeyde bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından, işgal altındaki toprakları için Azerbaycan’ın uluslararası arenada yürütmüş olduğu başarılı politikadan Ermenistan’ın duyduğu rahatsızlığı ve ister ekonomik sıkıntılar isterse de Azerbaycan’ın haklı mücadelesinde uluslararası hukuk karşısında çaresiz durumda olduğundan dolayı oyun içinde oyun kurma kurnazlığını çok sert şekilde eleştirmiştir.
Türkiye, Azerbaycan‘ın haklı davasında her türlü desteğini sonuna kadar devam ettireceğini beyan etmiş, TBMM’de bulunan dört siyasi partinin imzasıyla yayımlanan bildiri ile Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin partiler üstü milli bir dava hassasiyetini ortaya koymuştur.
Maceraperestliğe soyunan ve muhakeme yetisini kaybetmiş olan Ermenistan’ın, diasporanın desteği olmadan bir hiç olduğu bütün dünyanın malumudur. Ermenistan’ın böylesi bir saldırıya yeltenmesi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği gibi, onun çapını aşan bir hamle olmakla birlikte, arkasındaki güçlerin diktesi ile hareket ettiği gerçeğini ortaya koymaktadır.
Türkiye’nin Azerbaycan konusunda bütün imkânlarıyla verdiği desteği ile ilgili net tavrı bölge ile ilgili yeni oyun peşinde olanların da planlarını sekteye uğratmıştır.
Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun belirttiği üzere, Ermenistan aklını başına almalıdır.
Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı olarak Can Azerbaycan ‘ın zor gününde onunla birlikte hareket eden, maksimum düzeyde dayanışma sergileyen “Bir millet iki devlet” sözünün, söylemin ötesinde eylem olduğu gerçeğini ortaya koyan Devletimize ve Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmakla tüm Devlet erkânına, kurumlarımıza ve STK’lara, en önemlisi; “Seninleyiz Azerbaycan“ diyerek Azerbaycan Büyükelçiliğine çatışma bölgesine gitme talebi ile başvuruda bulunarak 1918 yılındaki Kafkas İslam Ordusu’nun ruhunu ortaya koyan yüce Türk Milletine şükranlarımızı sunuyoruz.
Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına yönelik saldırgan tutumu ve haksız işgali karşısında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunu ivedilikle göreve davet ediyor, daha önce alınmış olan BM Güvenlik Konseyi’nin 822, 853, 874, 884 sayılı AGİT’in 27 Şubat 1993 tarihli kararlarının Ermenistan tarafından uygulanmasını talep ediyoruz!
Bölgedeki olayların ilk gününde ileri sürdüğümüz Ermenistan’ın işgal hamlesi olan Tovuz iline taarruzu gündemi ile BM’nin olağanüstü toplanmasına yönelik arzumuzu tekrar ediyoruz.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Ali Baş Komutan Sayın Aliyev’in şahsında kardeş Azerbaycan‘ı hak davasında sonuna kadar desteklediğimizi bildiriyor, Güney Kafkasya‘da savaş çığırtkanlığı yapan Ermenistan’ı esefle kınıyoruz.
Yaşasın Türkiye Azerbaycan dayanışması!”
Prof. Dr. Aygün Attar
TADİV Başkanı
Not: Basın Açıklamasıyla ilgili geniş haber ve fotoğraflar Dergimizde bilahare yayınlanacaktır.
