LOZAN Masası…Türk Heyet adına İsmet İNÖNÜ imza atıyor
Lozan Barış Antlaşması, TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE VE ÖZGÜR TÜRK MİLLETİDİR.
24 temmuz 1923, BAYRAM olarak kutlamamız gereken KUTLU bir gündür.
Lozan ‘a giderken, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TAPUSU ALINMIŞTI ZATEN 30 Ağustos 1922’de.; MEVCUDUN DÜNYAYA İLAN EDİLDİĞİ gün oldu 24 Temmuz 1923.
Türk Milleti, İstanbul bu günü asla unutmamalıdır. İŞGAL KUVVETLERİ bu tarihten sonra ayrıldılar İSTANBUL ’dan…
29 Mayıs 1453’de İSTANBUL SEMALARINA ULUBATLI HASAN’ın diktiği BAYRAĞIMIZ 30 Ekim 1918’de indirilmişti. 24 Temmuz 1923’den sonra artık İLANİHAYE DALGALANACAK dünya döndükçe…
O günlere gidelim; ATATÜRK’ÜN NUTUK’TAKİ ‘LOZAN’ anlatımını hatırlayalım:
“Saygıdeğer efendiler!
Lozan Barış Antlaşmasındaki hükümleri öteki barış teklifleriyle daha fazla karşılaştırmanın yersiz olduğu düşüncesindeyim.
Bu antlaşma, Türk Milleti’ne karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve SEVR Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış Büyük Suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir.
Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş siyasi bir zaferdir.”
ATATÜRK,1927
***
Sonrada o günlerde işgal kuvvetleri temsilcileri ve basınının neler söyledikleri ve yazdıklarını hatırlatalım…
-… Gerçekten de bu, Birinci Dünya Savaşından sonra, yenik düşmüş Orta Avrupa devletlerinden birinin galip devletlere kendi koşullarını kabul ettirerek imzaladığı tek antlaşmadır.”(LORD KİNROSS)
Dönemin Time dergisinde şu yönde analizler, haberler yapılmıştır:
“Lozan ’da Hristiyan medeniyeti çarmıha gerildi.”
“Lozan Antlaşması, yüz yıldan fazla süredir İngiliz diplomasisinin ilk göze çarpan başarısızlığıydı.”
“-Lozan ’da onursuz bir barış imzaladık. Bu İngiltere’nin şimdiye dek imzalamış olduğu antlaşmaların en uğursuzu en mutsuzu ve en kötüsüdür.”( SİR ANDREW RYAN)
***
Antlaşmayı hatırlayıp, hatırlattıktan sonra:
24 Temmuz 1923 tarihi, Kurtuluş ve Kuruluş belgemiz niteliğindeki -LOZAN BARIŞ ANLAŞMASININ İMZALANDIĞI GÜN, KUTLU OLSUN TÜRK MİLLETİNE diyelim hep birlikte.
Lozan’a öncesinde yaşanan ve unutulmaması/unutturulmaması gereken olaylarla birlikte bakmak lazım;
22 Temmuz 1920 tarihinde; Vatanı düşmana teslim eden SEVR Anlaşmasının Osmanlı İktidarı tarafından imzalanmasından -çok değil sadece 3 yıl- sonra, TÜRK MİLLETİ ATASININ öncülüğünde LOZAN ANLAŞMASI ile “VATAN BÖLÜNMEZ ve TÜRK MİLLETİ ESARET ALTINA SOKULAMAZ” demiştir…
Ve SEVR’İN imzalandığı Temmuz ayının, aynı haftasında olması oldukça anlamlıdır.
LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI, askeri zaferin Lozan ile belgelenmesi; onurlu, gururlu Türk halkının ekonomik sosyal, siyasal devrimlere doğru hızla yelken açması; kuruluş ve kurtuluşun belgesidir.
Lozan Antlaşması ve getirdiklerine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.
Türkiye emperyalist devletler için oldukça önemli bir ülkedir. Bu nedenle Türkiye üzerindeki büyük oyun tarihte bitmediği gibi, bundan sonra da bitmeyecektir ve bütün Ortadoğu’da başarı elde edilen bir alan olarak din- cemaatler de elverişli bir malzemedir. Bu yüzden son oyun fetö(FETÖ) ile, dini kimlik kullanılarak Türkiye’nin ele geçirilmesi projesi olarak sahnelendi.
Ne yazık ki; FETÖ-PDY üzerinden başlatılan süreç henüz bitmedi… Toplum olarak ayrıştığımız-ayrıştırıldığımız bu süreçten gerçekten ve güçlü olarak çıkabilmek için her şeyden önce birbirimizi dinlemeli, anlamalı ve birbirimize sarılarak, hızla yaralarımızı onarmalı ve emperyalist ABD’nin uşağı, PKK’nın kardeşi FETÖ-PDY’nin alt üst ettiği Anayasal kurumlarımızı 1923 kuruluş ayarına getirmeliyiz.
Aynı sıkıntıları tekrar tekrar yaşama lüksümüz yoktur. Düşman etrafımızda hep tetiktedir.
Emperyalizme bugün de meydan okumalı; oyunlarını anlamalı; milli çıkarlarımızı korumalıyız.
Unutulmamalıdır ki; ülkemiz gittikten sonra koltukların, mevki ve unvanların, paranın hiç bir anlamı yoktur.
Yaşayabileceğimiz başka bir ülke yoktur!
Lozan Antlaşmasının kabul yıl dönümünü hatırlamaya-hatırlatmaya; yaşamaya -yaşatmaya; her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır.
LOZAN Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak; benim teminatım, benim özgürlüğüm, benim namusum, benim geçmişim bugünüm ve geleceğimdir.
KUTLU OLSUN, KUTLANSIN…
24 Temmuz 1923 tarihinden 97 yıl sonra, TBMM ’nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihinde olduğu gibi, “kutlu” olarak kabul ettiğimiz Cuma günündeyiz. Bu gün aynı zamanda İstanbul’daki tarihi Ayasofya Camisinin de resmi açılışı ve Cumhurbaşkanımızın başkanlığında devlet erkanının ve siyasi partilerin de katılacağı ilk Cuma Namazı kılınacak. KAHRAMAN ECDADIMIZ ANILACAK VE RUHLARINA FATİHA OKUNACAKTIR EMİNİM…
ÖZGÜR BİREY olarak BAĞIMSIZ VATANIMIZDA ibadetimizi yapmamızı sağlayan ECDADIMIZIN RUHLARI ŞAD OLSUN…