Ağırlığım, uğurluğum tökülsün,
Odda yanıp kül olsun,
Yansın alov saçılsın,
Menim bahtım açılsın
(Ortaasya’da Bir Nevruz Ateşi Yakma Töreni)
Dünya üzerindeki kutlamaların bazıları eski gelenek ve göreneklerin günümüze taşındığı (Türklerin Nevruz, Hıdrellez bayramı; Hintlilerin Holi Festivali vd.) bazıları da ilgili din ya da inanışın özel günlerine ait eylemlerin (Müslümanların Kurban Bayramı, Hristiyanların Cadılar Bayramı, Yahudilerin Sukod Bayramı, Musevilerin Yom Kippur günü vd.) yer aldığı uygulamalardır.
Bayram kelimesini halkın belleğindeki değişmez karşılığı; küslerin barıştığı, iletişimin hızlandığı, kalabalık sofraların kurulduğu, evlerin, giyimlerin en zengin renklere büründürüldüğü, en güzel duaların edildiği, dünyasını değiştirenlerin unutulmayıp ziyaretlerin yapıldığı özel günlerdir.
İnsanoğlunun günlük hayatının vazgeçilmez bir parçası olan ateş; koruyucu, kutsayıcı, yardım edici, tedavi edip iyileştirici özellikleriyle Türk kültüründe onu kült derecesine çıkarmıştır.
Kendisi ve yakınları için güzel ve hayırlı dileklerde bulunma; geçmiş yılın ağırlığını, uğursuzluğunu, hastalığını, olumsuzluğunu üzerlerinden atma, gelecek yılın kutlu, uğurlu, sağlıklı olmasını dileme amacıyla yakılan ateşin üzerinden atlama geleneği aynı zamanda Ergenekon’a bir göndermedir.
Yeryüzünün dirilmesi, canlanması, renklenmesi her coğrafyada aynı tarihe denk gelmediğinden baharın/yazın bayram olarak karşılanıp kutlanması da aynı tarihlere denk gelmez.
Türk Dünyasının çoğunluğunda 21 Mart olarak kutlanan Nevruz/Yenigün Bayramı Sibirya Tatarlarında Emel Bayramı, Kazakistan’da Amal Bayramı (14 Mart), Altay Türklerinde Cılgayak/Yılgayak Bayramı adıyla bilinir. Sibirya Tatarlarına ait olan bir diğer bahar bayramı, eskicil birçok unsuru barındıran ancak günümüzde unutulmaya yüz tutmuş Boz Uzatu törenidir. Yakutistan’da yaşayan Türklerde hazirandaki Isıah, Hakasya’da Tun, Tataristan’da Sabantuy, Başkurdistan’da Habantuy, Nogaylarda Sabantoy, Çuvaşistanda Akatuy, Kırım Tatarlarında Tepgeç/Tepreş; Moğolistan ve Tuva’da temmuz, ağustos aylarındaki Naadam/Naadım (Kutlamaların yeri ve tarihi içinde bulunulan ekonomi, salgın… gibi şartlara göre değişiklik gösterebilir.) adıyla karşımıza çıkan bayramlar, törenler, festivaller, şenlikler, kutlamalar kültürümüzün zenginliğini, coğrafyamızın enginliğini gösterir.
Birliği beraberliği simgeleyen toplu danslar, gücü kuvveti sınayan güreşler, ok atışları, at yarışları güneşin daha çok parladığı günlerde, mavi gökyüzüne teşekkürü simgeler.
Halk takvimine göre şekillenmiş törenler, festivaller, şenlikler ve bayramlar geleneksel kültürün korunması ve gelecek nesillere taşınması yönünden güçlü anlamlar taşımaktadır. Toplumsal katılımlar toplumsal kalıtımları sağlam kılar. Adları farklı da olsa, yeniliğin müjdecisi bu özel günlerin, geleneğin en tatlı mirası olan bayram tadını, hayatınıza yerleştirmesi dileğiyle bayramınızı kutlarım.