Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

Kelimeler Tarihi Değiştiremez Jeo Biden!

 Sevgili Dostlar, bildiğiniz gibi dün ABD Başkanı Joe Biden, Osmanlı Devleti’nin 1915’de, Ermeni çetelerin Türklere yönelik katliamlarını önlemek için yaptığı zorunlu tehciri, “soykırım” yalanı ile çarpıtmaya kalkıştı.
Elbette bir ferdi olmaktan şeref duyduğum Türk Milleti nezdinde bu açıklamanın hiçbir hükmü yoktur..Tarafsız dünya kamuoyu nezdinde de anlamı olmayacaktır…
Bununla birlikte; konu temcit pilavı gibi yine önümüzdeyken, hepimizin konuşma hakkı vardır. Üstelik ben de toplu mezarları ortaya çıkarılan köylerimizdeki katliamları duyup, tedbir alan ve canlarını güçlükle kurtarabilmiş Iğdırlı bir ailenin evladıyım.
“Soykırım”ı tanımak, Biden’ın seçim vaadleri arasında olan bir konu idi ve böyle yapabileceğine dair ipuçları vardı. Ancak, büyük ve güçlü bir devletin seçilmiş başkanını bu kadar acziyet içinde görmek de istemiyorduk, doğrusu!  Şahsen ABD adına üzüldüm. Demek ki; kapasitesi bu kadarmış, Joe’nun…
Çünkü Joe’nun vicdanı ve izanı olsaydı, ülkenin resmi kayıtlarının gösterdiği gibi, mecburiyet  karşısında bir tehcir yapıldığını anlardı.
Soykırım niyeti olan devlet yönetimi neden yok etmek varken tehcirle uğraşsın ki!
Joe ayrıca soykırım niyetli katliamların aslında Anadolu’yu işgale gelen düşmanlarla işbirliği yapan Ermeni çeteler tarafından masum sivil Türklere yapıldığını da görür, belki utanırdı da…

“1915-1919 yılları arasında Doğu Anadolu’da başlayan Ermeni isyanı katliama dönüştü. Kadın, yaşlı, çocuk demeden yüzbinlerce masumu öldürdüler.(bu dönem toplam sayı: 1 ,5 milyon civarındadır. Vahşetin izleri ise toplu mezarlarla ortaya çıktı.” (Maalesef Dergimizin altyapısı o görüntüleri yazıya taşımamıza izni vermiyor. Ben uzun yıllar çok ciddi bir kurumda kamu yayıncılığı yaptım, işin ölçüsünü bilirim. Siyah-beyaz karelerde kan, ürkütücü yakın yüz ifadeleri vb. olmadığı halde, izin verilmemesi, Buna karşın Ermenilerin yalan beyan ve görüntülerinin serbest olması, konuya tamamen taraflı bakıldığını ve keyfi olarak engel konulduğunu gösterir. Facebook kişisel sayfam da bu nedenle engellendi. Bu durumu da  kınıyoruz.)

    Asıl Ermeniler, Anadolu’da uğradıkları her yere; özellikle silahsız köylere  zulüm ve gözyaşı götürdü Mr. Biden!

   Ruslar tarafından işgal edilen Erzurum, Kars, Van’da  Ermeni çeteleri sayısız katliam yapılmıştır. Mesela, Erzurum’da o günkü şartlarda tespit edilebilen             bilanço; 1-2 günde 12 Bin 300’ün üzerinde şehittir. Şimdiki adı Ortabahçe olan Cinis köyünde 587 masum, silahsız sivil Müslüman Türk, bir camiye                      kapatılıp, yakılarak şehit edilmiştir.

   Herkes kendisine yakışanı yaparmış; bu açıklama siz Joe Biden’a yakıştı ancak bu tarihi abukluğu yaparken, hukuken meşru devlet olan

  ABD’nin dünya ve tarih önünde uluslararası hukuku, tarihi, bilimsel dayanakları nasıl ayaklar altına alabilen köksüz ve terörist

   meşrep yapısı olduğunu da ilan etmiş oldunuz.

    Dünyanın jandarmalığına soyunmuş ABD, Biden ve partisinin geçici menfaati için, uluslararası toplum nezdinde saygınlığını yitirdi, bizce…
    Halbuki, yakın tarihte Avrupa’da Türkiye lehine verilmiş olan uluslararası mahkeme kararları vardı. Tarihi kaynaklar zaten Türk Devletini, Milletini haklı            çıkarıyordu ama tabii ki bu tespitler hukukun üstünlüğünü içselleştirmiş medeni devletleri bağlıyor…
     Yani, aslında gerçekten çok şaşırmadık!
    Yakın geçmişte aynı kültür kodları olan Avrupa’da da bazı devletlerin benzer yaklaşımlarını, kararlarını da görmüştük. Biden ve benzeri “devlet                              yöneticileri”ne göre hak, hukuk, adalet, görece kavramlar olup, sadece kendilerine gerektiğinde meşru kabul ediliyor. Argodaki adı çifte standarttır bunun.
    Öte yandan; her milletin birinden farklı kültür kodları ve dolayısıyla milletlerin de insanlar gibi farklı karakter özellikleri var. On bin yılı aşkın tarihimiz     bize, gerektiğinde sıkı savaşçılar olan Türklerin karakterinde terörizm, zulüm olmadığını gösteriyor.
   Kaldı ki; 2200 yılı aşkın süresi yazıya geçmiş tarihiyle köklü bir devlet geleneğimiz var. Bu gelenekten gelen  Osmanlı Türk Devletinin de -bırakın  soykırımı, sivil halka en küçük bir zulüm yapılmasına bile- izin vermediği de ortadadır. Üstelik, fırsatçı ve terörist Ermeni çetelerin tıpkı 1992’de Karabağ’da -Hocalı’da bir gecede 613 can aldığı gibi(100’ün üzerinde çocuk-bebek, bir o kadar da yaşlı vardı aralarında) yaptığı katliamlar gibi, Doğu Anadolu’da da sivil Türk vatandaşlarına toplu katliamlar yapıldığını bildikleri halde…
    Ermeni Diasporasının Soykırım iddiasına gelince…
  “O  sistematik ve çok boyutlu katliamların” nerelerde ve nasıl yapıldığının, somut delilleriyle birlikte ispatlanması gerekir. Halka zulüm eden Ermeni çetelerin çatışmalarda öldürülmesi, destek verenlerin de ülke egemenliği içindeki başka yerlere gönderilmesi,  tamamen meşru müdafaa olup, tehcir bile değildir. Sivil vatandaşa yönelik tek bir katliam bile söz konusu değildir ki; bu nedenle bunu ispatlayamamışlardır! Bu konuda delil gibi sunulan ve herkesin yazabileceği münferit hikayeler var ancak bunların da ispatlanması gerekir.
    Mesela, yakın tarihimizde SSCB’nde Stalin döneminde, Balkanlar’da Türk halkları soykırımı yaşadı. Bulgaristan, Azerbaycan, Ahıska, Karaçay-Balkar, Sibirya’da… Kırım Tatar, Ahıska Türkleri topyekûn işkence, sürgün, gördüler; hayvanları bile öldürüldü… Yurtlarını terk etmek zorunda bırakılmalarını uzun yıllar geçse de uluslararası mahkemelere taşıdılar, mahkeme kararlarıyla sürgün ve soykırımı tescil ettirdiler. Çünkü soykırıma maruz kaldıklarını ispatladılar.
   ABD başta olmak üzer bunca büyük devletin desteklediği ve bireysel davalar açabilen Ermeni vatandaşlar 106 yılda delil mi bulamadılar(!)
Hukuku neden düşünemediler(!)
“soykırım” şimdiye kadar kaç defa ispatlanırdı. Bunca zamanda Ermenilerin toplu katlini gösteren bir tane bile toplu mezar bulunmaz mıydı?
    Oysa bizim, yabancı basının gözleri önünde açılan ve kafatasları, kemikleri sayılarak tutanakları düzenlenen(bir kısmı müzelerde sergilenen) onlarca toplu mezarlarımız var.
     O mezarlar, gerçek soykırım planının Türklere yönelik olduğunun ispatıdır ki; Doğu Anadolu’da Ermeni çetelerin Türkleri toplu katlettiğini (buluntulara göre çocuk, kadın, ihtiyar pek çoğunun da diri diri gömüldüğünü) gösteriyor bu toplu mezarlar.
    Tekrar ABD’ye dönelim:
ABD’nin kısa tarihinde ve günümüzde bizzat yaptığı veya sebep olduğu ne çok insanlık ayıbı olayla zaten sicili bozuktu, bir de bu hukuksuz karar eklenmiş oldu, hepsi bu kadar.
    Jeo Bey bu açıklama vesilesiyle bize bir özlü sözümüzü hatırlattı:
“Kişiyi nasıl bilirsin, kendim gibi”.. Hırsıza herkesin hırsız, dürüste herkesin dürüst geleceği gibi…
Amerika topraklarında sayısız katliam yapılmıştır. Bunlardan mesela; kıtanın asıl yerlileri olan Kızılderililere yapılanlar,  fazlasıyla soykırımı göstermektedir.  Her birinde yüzlerce, binlerce kişinin öldürüldüğü 60’ın üzerinde katliam var. İki nesil çok yoğun yaşamış bu katliamları. Yakın zamana kadar da kısmen sürdürüldü( ki bazı bölgelerde halen var).
Aynı şekilde afroamerikan(siyahi) vatandaşlara yapılan ayrımcılığın, zulüm ve katliamların; Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombalarla yapılan katliamın soykırım olarak tanınması da şart oldu artık.
    Bu arada; biz çağdaş, medeni ve normal insanların havsalası alamıyor ama bu ABD yöneticileri değil mi, Ortadoğu ülkelerine “demokrasi, barış” getireceğiz söylemleriyle gelip, BOP(aslında “Büyük İsrail”) projesi için ülkelerdeki temel taşları kökten yok eden; halkları ayrıştırıp çatıştıran, yoksullaştıran; Türkiye’yi kuşatmak, PKK-YPG Terör Devletine yer açmak için Irak’ı dağıttıktan sonra Suriyelileri de toplu göçe zorlayan!
O insanlar sizin zulmünüzden bize sığındılar.
Biz hiç mecbur olmadığımız halde, ülkemizin bütün imkanlarını onlara vakfettik.  Asıl siz soykırımcısınız. Ortadoğu ülkelerini gelişmiş silahlarınız, bombalarınızla cehenneme çevirdiniz, yerle bir ettiniz
     ABD askerlerinin sivil halka yaptığı işkenceleri, zulmü unutabilir miyiz!
    Türkiye’ye yönelik terörü tamamen ABD ve işbirlikçileri yönetiyor ki bu yapılanlar yenilir yutulur cinsten değil!      Sizi  hem Türk Devletine ve Milletine iftiranız, hem de yaptıklarınızdan dolayı, öfkeyle ve nefretle kınıyoruz, Mr. Biden!
   Şaka gibi gerçek:
NATO’daki müttefikimiz ABD, diğer  müttefik ve meşru devlet olan Türkiye ile meşru ilişkileri yerine, Ortadoğu ve Türkiye’yi bölme, yok etme oyunlarındaki piyonları PKK-PYD-YPG ve FETÖ-PDY gibi terör örgütlerini 40 yıldır her türlü silah, mühimmat ve parasal besliyorlar.
Yani; terör kurbanı on binlerce askerimizin, sivil vatandaşımızın katillerinin baş azmettiricisi ABD’dir…
Gerçek arşiv bizde olmakla birlikte, hodri meydan, bütün arşivler açılsın!
 Biz Osmanlı Dönemi arşivlerimizi açalı çok oldu. Sizler neyi bekliyorsunuz!
 Kukla Paşinyan’a talimat verilsin, Ermenistan da arşivlerini açsın ve artık,”soykırım” kayıtlarını görelim!
 İngiltere, Amerika, Fransa… Kim istiyorsa, arşivlerini açsalar da gerçekler bir bir ortaya çıksa, artık!
 Ama siz açılmamasından besleniyorsunuz değil mi, Mr. Biden!
 Sevgi ve saygıyla, Dostlar…

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın