Teknoloji hızla gelişiyor, nineler ve torunlar sosyal medyada kurdukları gruplarda, resimlerini, duygularını paylaşıyor, hatta banka işlemlerini ve alışverişlerini de internetten yapıyorlar.
Hızla değişen teknoloji çağına ayak uyduramayanlar büyük zorluk yaşıyor. Teknoloji şirketlerinin birçoğu kadınlara eğitim vererek onların bilgisayarla, internetle ve sosyal medya ile tanışmalarını sağlıyor. Kadınlarımızın çoğu artık teknoloji okuryazarı olmak istiyor.
Teknoloji deyince akla ilk gelen elbette son zamanlarda yaşlısıyla genciyle elimizde taşıdığımız akıllı telefonlar olsa da, kadın evinden tutunda iş yerine kadar her yerde işini kolaylaştıran birçok aleti kullanmak zorunda, çamaşırından bulaşığına, yazıcı tonerinin değişimine kadar. Teknolojiyi kullanabilen kadının iş gücündeki yeri artarken, diğer işlerine daha çok vakit ayırabiliyor, daha çok sosyalleşip kendini geliştirebiliyor.
1969larda ilk bilgisayarın bir oda büyüklüğünde olduğunu söylemişlerdi, benim yaş dönemimde ise yazılım programları delikli karlara(punch kart) kartlara yazılırdı. Teknoloji son 30 yılda aklın alamayacağı kadar ilerlerken, kadınlarımız da bu gelişime kolaylıkla buna ayak uydurdu.
Kadınların hayatın her alanında olduğu gibi teknolojinin içinde de yer alması teknoloji üretimini artıyor. Kadınlar artık teknolojinin yönetim süreçlerine de katılarak teknolojiye yön veriyor. Böylelikle büyük bir güç olarak hayatımıza giren teknoloji, kadının sosyal ve ekonomik hayatın etkin bir parçası olabilmesine destek sağlıyor. Kadınlar artık kendi hakları ve adalet arayışları içinde kendilerini daha iyi konumlandırabilecek vakit yaratabiliyor.
Dünya Ekonomik Forumu, endüstri devrimini 4 farklı başlık altında inceliyor. Forum’a göre 1780’ler teknolojide kol gücünden makine gücüne geçiş, 1870’ler elektrik ve sanayide iş bölümü, 1969’lar elektronik ve bilgi teknolojileri, son olarak bugün veya yakın gelecek ise siber-fiziksel sistemler olarak tanımlanıyor. Bu dönemleri kadın hareketlerinin gelişim ve büyüme süreçleri ile kıyasladığımızda çok büyük bir paralellik görüyoruz. Örneğin, kadınların iş yaşamına girebilmesi endüstri devriminin ilk dalgasında ve Dünya Savaşları ile azalan erkek iş gücünün yerine konumlanması ile gerçekleşmiştir.(1)
Bugün 21. yüzyılın sahip olduğu özelliklere baktığımızda bu özelliklerin kadının lehine geliştiğini gözlemliyoruz. Bu yeni dönemde üreticiler, tasarım odaklı düşünmektedirler. Artık bilgi teknolojileri pazarlamadan finansa, üretimden insan kaynaklarına kadar geniş bir yelpazeyi içine alıyor. Firmalar, öncelikle kadınların sorunları belirleyip ihtiyacın niteliğine göre üretim yapıyorlar.
Sonuç olarak; günümüzde kadın teknolojide daha fazla rol alarak; teknolojiyi kullanma, üretme ve yönetme gücü kazanmıştır. Bu gücü iyi değerlendirmek, geçmişte kadınların yeterli derecede yer almadığı liderlik etme rolünü geliştirmek, kadınlarımıza iş fırsatları vermek gerekir. Bu fırsatlar ekonomiye de büyük ölçüde canlandıracaktır.
KAYNAKLAR: https://hbrturkiye.com/blog/teknoloji-ve-kadin