118 SERVİSİNİN ÇOK YÖNLÜ HİZMETLERİ
Bir Hafta Sonu Nöbeti…
1980-1990’lı yıllar, Türkiye’de 118 servisler, bütün vatandaşların gündemindeydi. Servis’ in daha iyi hizmet verilebilmesi için 12 bölge şeklinde birleştirilerek hizmet verilmeye başlamıştı ama Anadolu’nun birçok yerindeki bazı vatandaşlar henüz durumu kavrayamamış veya kabullenemiyorlardı. Biz, Ankara dışı için taşra diyorduk..Taşradan 118 servisini arayan aboneler Ankara adını duyunca, yanlışlık yaptıklarını zannedip, telefonu kapatıyorlardı. Servis operatörleri doğal olarak telefonlara cevap verirken bulunduğu il santrali adına konuşuyor ve ilin adını belirtiyordu. Bize çok normal bu durum, bazı abonelerimiz tarafından anlaşılamamıştı. Bunun üzerine, gelen çağrılara cevap verirken; nerden aradıklarını sormaya başladık. Bir hafta sonu gelen bir çağrıda abone, bir eczanenin numarasını ve adresini istedi. Arayan numara gözükmediğinden nerden aradığını öğrenmek için “Hangi ilde; nerede oturuyorsunuz?” diye, sorduğumda “evdeki kanepede oturuyorum.” cevabını verdi. “Peki, eviniz nerde?” diye sordum. “Köşedeki caminin yanında ne diye soruyorsun? Ben, eczanenin telefonunu istiyorum sen neler soruyorsun” diyerek sinirlenmeye başladı. Tabii ki bizim de onlar gibi sinirlenmemiz söz konusu olamazdı. Ve karşılıklı konuşmayı uzatmamak da gerekiyordu. Bunun üzerine benim Ankara’dan cevap verdiğimi, kendisinin hangi ilden aradığını öğrendiğim takdirde yardımcı olabileceğimi söyleyip rahatlattıktan sonra nihayet aboneden gerekli bilgileri alabildim, istemiş olduğu eczane numarasını kendisine iletmiş oldum.
Bir Kış Gecesi Nöbeti…
Gece ve gündüz nöbetlerinde muhatap olduğumuz abone profili farklı olurdu. Bu biz operatörlerin bildiği bir durumdu ancak buna bir de mevsimsel farklılık eklendi… Soğuk bir kış gece nöbetindeyiz. Ben grup şefi olarak görev yapıyorum. Gelen çağrıya cevap veren bir operatör arkadaşım heyecanla; “Şefim, aboneye yardımcı olabilir misin?” diye beni yanına çağırdı. Elbette deyip telefon kulaklığını elinden alarak aboneye nasıl yardımcı olabilirim diye sorduğumda abone, “Allah rızası için kızımın sancısı tuttu bize yardım edin” diye, yalvarmaya başladı. Kontrollere gittiği hastanenin adını da unutmuş sadece, “hastaneyi aramamızı doktor bulmamızı” istiyordu. Santralimizden dışarı arama yapılamadığından O, tereddütlü verse de abonenin numarasını aldım ve kendisine yardımcı olabileceğimi ileterek telefonu kapattırdım. Sistemden abonenin adresini bulup, şef masasında bulunan telefondan, adresin bulunduğu ilçedeki hastaneyi aradım, durumu kendilerine ilettiğimde, ambulansın başka bir ilçeye gittiğini ama hastayı vakit geçirmeden hastaneye yetiştirmemizi bildirdiler… İş başa düşmüştü.. Bunun üzerine en yakın askeri birliği arayarak yardım istedim. Nöbetçi Komutan bizden adresi alarak yardımcı olacaklarını söyledi. Aboneyi tekrar arayıp kendilerine yardım geleceğini ilettim ve durumla ilgili gelişmeler için bizi bilgilendirmesini istedim. Askeriyenin gönderdiği ambulans, verilen adrese en kısa sürede gidip hastayı alarak hastaneye yetiştirmiş. Daha sonra hastaneden bize geri dönüş yaptılar. Hamile hasta zamanında getirildiği için anne ve bebeğin hayatının kurtarıldığı bilgisi verildi.
O gece 118 servisinde çalışan diğer arkadaşlarıma da sonucunu ilettim.. Hep birlikte yaptığımız hizmetin ne kadar önemli olduğunun gururunu yaşadık.