Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

KARAMAN'(IN KOYUNU)

karamandaki_sapik_mahkemede_devrimciyim-617x364

 

Yargı faaliyetleri hakkında, kararlar kesinleşmeden ;
Yargıyı etkileyecek yorumlardan kaçınmak gerekir.

1982 tarihinden beri “Hukuk” çalışıyorum.

Kamu vicdanını rahatlatan veya acıtan kararları bir çok kez gördüm, yaşadım.
Bu yüzden bir hukuk kadını olarak rahatsızlıklarım var.

Malum” Geçtiğimiz günlerde Karaman’da bir Vakıf evinde;

Birçok erkek çocuğa, uzun süreli taciz, istismar yapıldığı tespit edildi

ve konu yargıya taşınmış oldu.

“Dosyası Sanığı”,20 Nisanda, tek celsede 508 yıl,3 ay hapis cezası ile cezalandırıldı.

Örnek bir karar(!)

30 yıllık meslek hayatımda bu hızla alınan bir kararı hiç görmedim! Tek celsede biten ağır ceza dosyası…

Sanık cezayı hak etmişti. Mağdurlar ve incinen, kanayan toplum vicdanı açısından mutluyum..

Lakin;
Soruşturma aşamasında,  Vakfının öğretmeni tarafından ve Vakıf bünyesindeki bir mekanda gerçekleşmiş bu dehşet olayın,

Vatandaş ile Devletin en yetkin temsilcilerini karşı karşıya getirmesi;

Yetkili bir kişinin yorumlama şekli, bilgi paylaşımı sıkıntılı ve tarafgir olmuştur.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakan’ı, Sayın Sema Ramazanoğlu’nun:

“…bir kere rastlanmış olması, hizmetleri ile öne çıkmış bir kurumu karalamak için gerekçe olamaz.” (Bu beyanlar neticesinde; Bakanlığının amacı çocuk ve kadınları korumak olan; Sayın Bakan hakkında, bir grup avukat tarafından suç duyurusunda bulunuldu.)

İktidar Partisinden bir kısım milletvekili;”inadına … Vakfına destek olacağız.” derke;

Sayın Başbakan Davudoğlu da; “Paralel yapı tarafından bir algı operasyon yapılmaktadır.” demişlerdir.

Bütün bunlar dikkate alınacak olursa;
Gelinen bu noktada; Acaba sadece buzdağının görünen yüzü mü erimiştir?

Dava, nasıl bu kadar kısa zamanda,  yangından kaçar gibi bitirilmiştir?

Yürütmenin, yukarıda belirttiğim sözleri ve başkaca söylemlerinin etkisi olmuş mudur?

Ceza ebetteki şahsidir, Fakat işverenin,
Çalıştıranın, kaldı ki kamu yararı olan bir hususta hiç mi sorumluluğu yoktur?

Acaba kısa Zaman’da bitirilmesi, kamu vicdanını tatmin,
Oyalama ;
Ve Ensar Vakfının ve benzer kurumların tartışılmasını engellemek için midir?

Amaç Gündemden düşürmek gibi görünmekte ve Büyük Buzdağı dipte kalmaya devam etmektedir.

Sonuçta;
Yüksek ceza verildi, gereken yapıldı mı denecektir?

Sonuçta, dava ve olay artık gündemden düşecektir.

Ceza tatmin edicidir;
Fakat kurum ve ona uygulanması gerekebilecek tedbirler tartışılmadan,
Enikonu değerlendirmeden verilen karar toplum vicdanını rahatlatmaktan uzak olmuştur.

Ayrıca ;
Sosyal Hukuk devleti bir kısım tarafın değil, tüm toplum vicdanının rahatlamasını ve sonuçtan tatmin olmasını hedefler.

Kaldı ki: yürütme;
Anayasa 41.Madde;”Devlet… Ananın ve çocukların korunması… için gerekli tedbirleri alır, teşkilat kurar.”düzenlemesi ile sorumludur.

Bu nedenle süreç dikkatle takip edilmelidir.
Bu da bizim hukukçu olarak vatandaşlık ödevimizdir.

Ve elbette, Çocuklarımızı korumak tüm toplumun görevi ise de;
Onlara yürekten dua etmek ,
Biz annelere düşmektedir.

Oyunları bozmak ise, dürüst, adil hukuk insanlarının görevidir.

Av. Tülay Bekar

20 yıldan fazla bir süredir Özel Yetkili Mahkemeler ve Ağır Ceza Mahkemelerinde Avukatlık yapmakta ve Ticaret, Borçlar, İcra ve İflas, Şirketler, Sözleşmeler Hukuku; Milletler arası Hukuk ve Yabancılar Hukuku alanında çok sayıda yerli ve uluslararası şirket için danışmanlığını yürütmektedir. Adalet Bakanlığına kayıtlı ‘Arabulucu’dur. Yer aldığı sosyal sorumluluk projeler: “GELİNCİK PROJESİ", “ALO HAYAT AĞACI PROJESİ”.Judo Federasyonu Disiplin Kurulunda iki dönem başkanlık yapmış ve İngilizce bilmektedir.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın