Çok gerginim, çok…
Gerginlik denizinin tam ortasındayım.
Ne bir rüzgâr çıkar yelkenimi açacak, ne de bir ışık gözükür karşı camdan bakacak.
Yan odada bir matkap sesi, sanki kafama çivi çakacak!
Bulaşık makinesi, çamaşır makinesi bu saati mi bulur çalışacak!
Ah! Psikolojim süper ya, dokunsalar patlayacak.
Anneciğim, şu Haziran bir gelse, inan huzursuzluğum bitecek. Biliyorum çok endişelisin, bu kız kafayı yiyecek, diye.. Sonuçta önümde daha çok uzun bir yol var. Bu sene olmazsa, gelecek seneye mutlaka olacak… Ama bu stresi hep yaşamalıyım.. çünkü bu beni başarılı kılıyor. Allah beterinden saklasın, beni merak etmeyin. Bu gergin bekleyişiniz mutlaka bitecek!
Anneciğim, Babacığım, sınavdan sonra da sakın beni bırakmayın! Biliyorum, size çok sıkıntılar yaşattım. Siz de aslında o kadar kayıtsız olmadığımı biliyorsunuz. Beni çok özel hissettirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Uzaklara gitmek istediğim, yalandı. Ders çalışırken mücadelem sizden ayrılmamak içindi. Aldığım puanlar yüksek olsaydı belki mutlu olurdunuz ama ben henüz ne yapacağıma karar veremedim. Kokuyorum.. ama bunu size diyemiyorum ayrıca henüz sizden ayrılmaya hiç de hazır değilim.
Hep gergin bir ortam dedim ya.. gerginliğim sizden ayrılmak korkusundan.. sakın beni bırakmayın. Çöplerimi özellikle atmadım; yatağımı bilerek dağıttım; yemeklerimi bilerek yarım bıraktım.. ben henüz sizden ayrılmaya hazır değilim, demek istedim.
Siz hiç, üç kızınızı gelinlikler içinde hayal ettiniz mi? Onlardan ayrılmanın güçlüğünü, gerginliğini yaşadınız mı? Ne oluyor dediğiniz, sevinsem mi üzülsem mi dediğiniz, oldu mu? “Mürüvvetimizi görmeyi” hayal ettiğiniz doğru ama, bunun, bir parçanızın sizden ayrılması demek olduğunu, bizim hikayemizin sonu olduğunu düşündünüz mü?.. Ben bundan korkuyorum, besleyip büyüttüğünüz gözünüzden sakındığınız bizler, bu güzel günlerin bitecek olmasını düşünmemizdir.. Belki, beklediğiniz zamanlarda size hakkettiğiniz bir teşekkür bile etmediğimiz, çok güzel hayatı bize yaşattınız, b.ize
Hep hayal kuruyorum ya!
Tam karar veriyorum. İşte o esnada bir sürü gürültü, ayak sesleri ve gözümün önüne şu manzara geliyor; üzerime doğru gelen üç gelin, tam yanımda duruyorlar. Biri büyük ablam, biri ortanca, birisi de ben. Sanki bir dizi çekimi var. Arkada ışık, kamera, dekor.. ne gerekiyorsa hepsi var. Fırsat buldukça zihnimde canlandırdım bu sahneyi. Şu anda da hayat bir sahne perdesi, düşlerim kurulmuş belli bir saatten sonra.. Giden yıllar geri gelmeyecek, biliyorum. Artık sabahları erken kalkıyorum.. olayları, rolünü kaçırmamak için koşuşturan bir oyuncu gibiyim. Sizce de hayat çok tuhaf değil mi? Ben öyle görüyorum ama açıklayamıyorum..
Unutmadan; bana yaptığınız, yapmak istediğiniz her şey çk doğru ve güzeldi.
Teşekkür ederim anneciğim, babacığım.
Sizi Çok Seven Küçük Kızınız