23 NİSAN 1920; Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. ATATÜRK; “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir!” diye açıkladı, o gün, “HAKİMİYETİ MİLLİYE BAYRAMI” oldu ve çocuklara armağan edildi. 1923'te “ÇOCUKLARIN ROZET BAYRAMI”, sonrasında “ÇOCUK BAYRAMI” adını aldı, 1929'da iki bayram birleştirilerek “HAKİMİYETİ MİLLİYE VE ÇOCUK BAYRAMI" oldu... "23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI" Kutlu Olsun! Türk çocukları başta olmak üzere bütün çocuklar daima özgür, güvende ve mutlu yaşasın…

19 MAYIS RUHU

IMG_1521

19 Mayıs 1919, Türk Milletinin yeniden doğuşunun müjdecisi, başlangıcı olan bir gündür. Türk İstiklâl tarihinde hayatî bir dönüm noktasını ifade eder.

1919 da Ülkemizin içinde bulunduğu durumun bir kader olmadığını haykırarak “Milletin bağımsızlığını, yine Milletin azim ve kararının kurtaracağına” inanan Gazi Mustafa Kemal Paşa Samsun’dan başlayarak tüm Anadolu’ya ve insanlarımıza yansıyan ve yayılan bir kutlu mücadeleyi başlatmıştır.

Bu kapsamda “millî hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak” üzere yola çıkan kahramanlar 97 yıl önce milletimize biçilmiş esaret kefenini yırtacak kararlılığı ve cesareti göstermişlerdir.

Türk vatanına göz dikenlere karşı milli direniş hareketi safha safha gelişmiş; bağımsızlık ve hürriyet meşalemizin sönmeyeceği, söndürülemeyeceği ortaya konmuştur. 19 Mayısı takip eden aylar, yıllar içinde Türklüğün tarihine altın harflerle geçen bir destan yazılmıştır.

19 Mayıs ruhu, 19 Mayıs meşalesi, Samsun’da ateşlenmiş, bütün Anadolu’yu parlayan bir güneş gibi aydınlatmıştır.

  • 19 Mayıs ruhu; Türklüğün var olmak veya yok olmakla yüz yüze kaldığı çok büyük sıkıntıları bertaraf edişinin göstergesidir,
  • 19 Mayıs ruhu; Dünyadaki ezilmiş ve işgale uğramış milletlerin umudur,
  • 19 Mayıs ruhu; zulme, eziyete, işgal ve istilaya başkaldırışın simgesidir,
  • 19 Mayıs ruhu; hürriyete, bağımsızlığa, özgürlüğe duyulan inancın gücü ve asla vazgeçilmezliğidir,
  • 19 Mayıs ruhu; Teslimiyetin, mandacılığın reddi, milliyetçiliğin şahlanışıdır,
  • 19 Mayıs ruhu; Türk Milletinin, geçmişten alınan ilhamın, geçmişe bağlılığının ve geleceğe olan umut, inanç ve sorumluluğunun doruk noktasıdır,
  • 19 Mayıs ruhu; zedelenen, aşağılanan milli onurun dirilişidir,
  • 19 Mayıs ruhu; Türk Milletinin ayaklanışı ve bağımsızlık özlemidir,
  • 19 Mayıs ruhu; Türk Milletinin yeniden/küllerinden doğuşunun başlangıcıdır,
  • 19 Mayıs ruhu; Türkiye Cumhuriyeti’nin müjdecisidir,

Samsun’da ateşlenen bu meşale, Türk Tarihinde son Kurtuluş Destanının yazılmasında, Kutsal Yürüyüşün başlangıcı, kilometre taşı olmuştur. 19 Mayıs 1919 gününün sabahında Samsun’da doğan; uyanış, esarete başkaldırı, geleceğe umut veren güneş,  Amasya’da “Ya İstiklal Ya Ölüm” olarak şekillenerek ilki Erzurum’da, ardından Sivas’ta gerçekleştirilecek kongrelerin sonucu 23 Nisan 1920 de Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ile “Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Milletindir” şeklinde vücut bulmuştur. Devamında işgalci güçler, Kurtuluş Savaşı neticesinde Ebedi Vatan, “Misakı Milli” olarak vücut bulan topraklardan,  kovularak bağımsızlığa ulaşılmıştır.

Samsun’da yakılan 19 Mayıs ateşi yeni Türk devletinin kuruluşuna, ardından da modern Cumhuriyete ışık tutmuştur.

Çanakkale’de, Kütahya’da, Dumlupınar’da, Sakarya’da, İnönü’de ve diğer cephelerde o günün gençleri bu toprakların bağımsızlığı uğruna kanlarını, canlarını verdiler. Çünkü o günkü genç kuşak “Kurtuluş” için şehadet mertebesine ulaşırken, hem geçmiş kuşaklara olan borç hatırlanacak, unutulmayacak, ödenecek hem de gelecek kuşaklar onurlandırılacak kutsal Vatan onlara emanet bırakılacaktı.

Mustafa Kemal Paşa’nın Türklüğün uyanışı ve vatanın kurtuluşu için başlattığı kutlu hareket, Milletimizin sönmeye yüz tutan umutlarını canlandırmış ve herkesin bir ülkü etrafında toparlanıp kenetlenmesine hız ve hayatiyet kazandırmıştır.

Asırlardır hür ve bağımsız yaşayan Türk milleti; 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan hareket eden Bandırma Vapurunun taşıdığı vatan aşkıyla kavrulan milliyetçi kahramanların rehberliğinde, geleceğine vurulmaya çalışılan boyunduruk prangasını parçalayarak tarihin karanlığına fırlatmıştır.

Türk Kurtuluş Savaşı, Büyük Önder Atatürk’ün liderliğinde 19 Mayıs 1919 Pazartesi sabahı Samsun’da başlamış ve Kurtuluş ile sonuçlanmıştır. Kurtuluş sonrası büyük önder 19 Mayısı kurtuluşun kahramanları Türk GençliğineBayram” olarak armağan etmiştir.

Çünkü bir yandan bu günün anlam ve öneminin gençlik tarafından iyi anlaşılması için onlara armağan etmiş, diğer yandan da Ülkemizin geleceğini her zaman güvendiği ve inandığı Türk gençliğine emanet etmiştir. Çünkü gençlik, milletlerin geleceği, yarınlarının yılmaz savunucuları ve yıkılmaz gücüdür.

Mustafa Kemal Paşa’nın TÜRK gençliğine emanet ettiği “19 MAYIS RUHU”nun hiç sönmeyeceğine inanç ve güvenimiz tamdır.

Diğer yandan 19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk’ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya başlandı. Atatürk bir söyleşi sırasında : «Ben 19 Mayıs’ta doğdum» demiştir. Bu nedenle 19 Mayıs bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk’ün doğum yıldönümü olarak törenlerle kutlanır.

Bu düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 135 ve 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkışının 97. yıl dönümünü kutlar, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere mücadele/yol arkadaşlarını, kurucu kahramanları ve aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle bir kez daha anıyoruz; mekânları cennet, ruhları şad olsun…

Hüseyin Çakır

Hüseyin ÇAKIR, 1954 yılında SAMSUN Merkez İlçe (İlkadım) Derecik köyünde doğdu,1972 yılında Yükseköğretimine ODTÜ’debaşladı siyasi nedenlerden dolayı terk etmek zorunda kalınca; Hacettepe üniversitesinden(1977-1982) Elektronik Mühendisi olarak mezun oldu.TSE de çalışırken bir yandan da Gazi Üniversitesinde lisansüstü öğretimine devam ederek 1986 yılında Endüstri Yüksek Mühendisi unvanı aldı. TSE’de sırasıyla Mühendis, Teknik şef, Elektronik Laboratuvar Müdürü,TSE Başkan Başdanışmanı görevlerinde bulundu, daha Müşavir halen TSE de Müşavir olarak çalışmaktadır. Hüseyin ÇAKIR, TSE de ve Yurt içinde değişik alanlarda/Kurumlarda Proje grupları, Koordinatörlük, Komite, Kurul ve Komisyon Çalışmalarında; üye, katılımcı, Başkan yardımcısı ve Başkan olarak çalışmalarda bulunmuştur. Uluslararası ve bölgesel toplantılarda onlarca Belgelendirme, Teknik İnceleme ve Araştırma, Bilimsel ve Teknik Toplantı, Seminer, Uluslararası Kongre, Genel Kurul v.b. faaliyete katılmış, Ülkemizi temsil etmiştir. 1987 Yılında Mühendis Odaları seçimlerine katılmak amacıyla oluşturulan “Meslekte Birlik Grubu”nunoluşumunda ve ileriki yıllarda EMO Meslekte Birlik Grubunun yürütücü ve yöneticilerinden biri olarak çalıştı. 1988-1990 yılları arasında EMO Ankara şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve İkinci Başkan olarak görev yaptı, bu dönemde şube yayın organı EMO ANKARA dergisini yayın hayatına geçirip dergicilik faaliyetlerinde bulundu. 1992-1993 Yıllarında TSE Spor Kulübü Başkanlığını yürüttü. Bu dönemde kültürel faaliyet olarak çok beğeni kazanan “TSE Spor Kulübü takvimi” nin hazırlanıp dağıtımını başlattı. 1995 yılında ÜLKÜ-TEK’in yeniden kurulmasında kurucu üye ve daha sonra Yönetim Kurulu Üyesi, Gnl. Bşk. Yrd.,İkinci Başkan olarak ÜLKÜ-TEK Genel Merkez Yönetiminde ve Türkiye çapında Teşkilatlanmasında Görev aldı. Halen ÜLKÜ-TEK Genel Merkez Denetleme Kurulu üyeliği devam etmektedir. Yönetimde görev aldığı dönem içerisinde ÜLKÜ-TEK yayın organı “TEKNOKRAT”dergisinin faaliyete geçirilmesi ve yayın hayatına devam ettiği sürece yayınlanmasında aktif görev aldı. AR-GE faaliyetleri kapsamında siyasi ve toplumsal alanda yürütülençeşitli Araştırma, İnceleme, çalışmalarına katıldı ve Raporlar hazırladı. Yurtiçi ve yurtdışı birçok toplantı,sempozyum, panel v.b. Etkinlik ve faaliyette; üye, düzenleyici ve katılımcı olarak yer alan Hüseyin ÇAKIR’ ın teknik, siyasi, sosyal ve toplumsal konularda yapılmış ve yayımlanmış araştırma ve inceleme çalışmaları ile çok sayıda rapor, tebliğ ve makaleleri bulunmaktadır.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın