Kurucu Cumhurbaşkanı MƏMMƏD ƏMİN RƏSULZADƏ
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 98. yıl dönümünde; 27 Mayıs 2016’da, Cumhuriyet Anıtı önünde düzenlenen törene katılarak kutlamaları başlattı. Ardından Cumhuriyet Günü Resepsiyonu verildi. Kutlamalar, ülke bütününde 28 Mayıs günü de çeşitli etkinliklerle devam etti. Aynı zamanda Azerbaycan’ın, dünya gelindeki bütün temsilciliklerinde de resepsiyonlar verildi, sivil kutlama etkinlikleri düzenlendi.. Cumhuriyet Günü adıyla; Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan gibi Türk cumhuriyetlerinde; Tacikistan, Pakistan, Gürcistan gibi akraba ve komşu ülkelerde yapılan kutlamalara vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Ayrıca; ABD, Rusya, Fransa, Mısır, Letonya, Litvanya, Ukrayna, İsveç, İspanya, Japonya, Katar, Ürdün, Finlandiya, Filistin, İsrail, Fas, Moldova, Irak, Şili, Norveç, Sırbistan, Bosna Hersek, Belarus, Bulgaristan, Malezya, İngiltere, Almanya, İtalya, Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri, gibi pek çok ülkedeki temsilciliklerde kutlamalar yapıldı. Bunun yanı sıra, bu ülkelerin liderleri Cumhurbaşkanı Aliyev’e kutlama mesajları gönderdi. Biz de Dolunay Dergi olarak, 3. Cumhurbaşkanı merhum Haydar ALİYEV’in “Bir millet, iki devlet:Azerbaycan-Türkiye” diye simgeleştirdiği Can Azerbaycan’ın bağımsız devlet olarak kuruluşunun 98. yıl dönümünü kutluyoruz…
Bugünkü Azerbaycan Haritası
Bugünkü Azerbaycan Cumhuriyeti, tarihteki ikinci Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetidir.
Rusya’da 1917 yılında yapılan Bolşevik(komünist) İhtilâli’nden sonra; Romanov Hanedanı olan Rus İmparatorluğu dağılmış; İmparatorluğa bağlı birçok ülkenin halkı kendi devletlerini kurmaya çalışıyordu. Azerbaycan halkı da bağımsızlık istiyordu. “Azerbaycan Halk Cumhuriyeti” 28 Mayıs 1918‘de Gürcistan’ın Tiflis şehrinde, merhum Mehmet Emin Resulzâde başkanlığındaki Azerbaycan Milli Şurası tarafından ilan edildi. İstiklal Beyannamesinde; tam hukuki, müstakil devlet olan Azerbaycan’da hâkimiyet halka mahsustur” şeklinde beyan edilerek; yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğu da ortaya konuldu.
Azerbaycan Halk Cumhuriyeti yalnız Azerbaycan’da değil; Doğu’da.. Asya’da ilk demokratik cumhuriyet olarak tarihe geçti. Azerbaycan’ın üç renkli bayrağı; Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak felsefesi üzerine kurgulandı. Tarihte olduğu gibi, Azerbaycan özelinde Türkler bir kez daha yüzünü tarihinden, geleneğinden kopmadan, Batıya; Avrupa’ya çevirdi. Birinci Azerbaycan Cumhuriyeti olan “Azerbaycan Halk Cumhuriyeti” bağımsızlığını ancak 23 ay sürdürülebildi. 28 Nisan 1920 tarihinde bolşeviklerin 11. Sovyet Ordusu Azerbaycan’ı işgal etti. Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu ve ülke Sovyetler Birliği topraklarına katıldı.
70 yıl böyle geçti… Stalin devrinden başlayarak izlenen milletler politikası, Rus olmayan halkların ezilmesine dönüştü.. Sürekli insan hakları ihlalleri; ulusal kimliklerin ve benliklerin tamamen asimile edilmeye çalışılmasıyla, halkların kardeşliği teziyle ortaya çıkan “Sovyetler Birliği”ni halkların hapishanesi haline dönüştürdü. Küçük çaptaki itirazlar bile direniş şeklinde yorumlanıp cezalandırıldı… 1980’li yılların sonlarına doğru halk hareketleri başladı… Önce Ukrayna’da başladığı duyuldu halk hareketlerinin. Ardından diğer sovyetlere geçti. Azerbaycan, Özbekistan ve diğerleri…
Azerbaycan’da da çoğunluğunu aydınların ve üniversiteli gençlerin oluşturduğu küçük teşkilatlar oluştu. Bu arada, Karabağ’da katliamlar arttı. Türklere katliam yapan Ermenilere karşı Azerbaycan yöneticileri pasif kaldılar. Hâmisi zaten Moskova idi ve Ermenileri durdurmaya hiç yeltenmedi. Zulüm ve vahşet, “soykırım”(*)raddesine yükseldi.. Bir süre sonra sivil toplum kuruluşlarının çoğunluğu Halk Cephesi adı altında birleşerek, güç birliği yapmaya karar verdiler..Lider olarak da halk kahramanı Ebulfeyz ELÇİBEYTi seçtiler. Türkiye ve dünya, Azerbaycan Halk Cephesi AHC’nin lideri Ebulfeyz ELÇİBEY’e kilitlendi. Mesaj çok açıktı: “Tam Bağımsız Azerbaycan.. Sonuna kadar direneceğiz”…
AHC’nin nihai hedefi “Azerbaycan’da hukuk devleti ve gelişmiş demokratik toplum kurmak” idi. Halk hareketinin önünü kesebilmek için KGB devreye girdi, Elçibey’in “Bütöv Azerbaycan” sözleri, Rus istihbaratı gibi İran istihbaratını da harekete geçirdi. Cepheyi bölmeye, etkisizleştirmeye çalıştılar..Cephe direndi… 20 Ocak 1990 günü, Rus tankları direnişi kırmak için Bakü’ye girdi..133 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir katliam yapıldı. O sırada görevde bulunan Azerbaycan Hükümeti’yle AHC arasındaki uçurum iyice derinleşti ve atak durumda olan Cephe güçlendi.. 26 Ağustos, direnmenin dönüm noktası oldu. “Komünist” gazetesinin adı “Halk Gazetesi”, “Lenin” meydanın adı “Azadlık Meydanı” yapıldı. Meydandaki Lenin anıtı kaldırıldı. 27 Ağustos’ta Azerbaycan Yüksek Sovyeti olağanüstü toplanarak 30 Ağustos’ta Azerbaycan’ın bağımsızlığını ilan etti. 18 Ekim 1991’de yapılan halk oylamasında ise, Azerbaycan’ın bağımsızlığı %95 oyla kesinleşti… 7 Haziran 1992’de Devlet Başkanlığı seçimleri yapıldı. Elçibey, Cumhurbaşkanı seçildi.
2. Azerbaycan Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Ebulfeyz ELÇİBEY
Sovyet Rusya’nın çağın gerisinde kalması, yönetim şeklinin yıkılması, despotizmle bir süre geciktirilse de önlenemedi. Gorbaçov’un dünya kamuoyuna “açıklık ve yeniden yapılanma süreci” olarak sunduğu dönemde çözülme süreci hızla ilerledi, Yeltsin’le tamamlandı. Azerbaycan’ın tekrar bağımsızlığını kazanması da Sovyetler Birliği’nin 1991 yılında dağılması ile gerçekleşti. 2. Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihi olarak, 1. Bağımsız Cumhuriyetin kuruluş günü olan 28 Mayıs 1918 olarak ilan edildi.
Bu sıralarda Azerbaycan’da bir başka önemli kişi daha vardı. 1941’de Nahçıvan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Halk İçişleri Komiseri, 1944’de KGB üyesi olan Haydar ALİYEV. Aliyev’in yükselişi devam etti. General oldu. 1967 yılında, Azerbaycan SSC Devlet Güvenlik Komitesi Başkanı ve nihayet Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri seçilerek Devlet Rehberi oldu. 1982 Aralık ayında da, SSCB Bakanlar Kurulu Başkanı Birinci Yardımcısı olarak, SSCB rehberi oldu. Ayrıca, yirmi yıl SSCB milletvekilliği ve Sovyet İttifakı Komünist Partisi Merkezi Komitesi Siyasi Bürosu görevi yaptı. Görevi, 1987’de Mihail Gorbaçov tarafından sonlandırıldı.
Haydar Aliyev, 20 Ocak 1990 Bakü Katliamından 1 gün sonra Azerbaycan’ın Moskova Konsolosluğu’nda beyanat vererek, Azerbaycan halkına karşı işlenmiş cinayetin faillerinin ve azmettiricilerinin cezalandırılmasını talep etti. Sovyetler Birliği Komünist Partisi’nden ise, 1991 Temmuz ayında ayrıldı. 1991 -1993 yılları arasında Nahcivan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi Başkanlığı ve Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti Başkanlığı gibi görevlerini sürdürürken, 1992 yılında Nahcivan’da Yeni Azerbaycan Partisi Başkanı seçildi. 1993 yılında Azerbaycan bütününde bir kargaşa başladı. İç savaşın eşiğine gelinmesi ve bağımsızlığın tehlikeye düşmesi endişesiyle Haydar Aliyev’in ülke bütününde başa geçmesi gündeme geldi.. Hükümet Haydar Aliyev’i 15 Haziran’da Bakü’ye göreve çağırdı, 24 Temmuz 1993 tarihinde Aliyev, Milli Meclis’in kararı ile Azerbaycan’ın 3. Cumhurbaşkanı olarak göreve getirildi.
Bağımsız Azerbaycan’ın 3. Cumhurbaşkanı Haydar ALİYEV
Kısa bir süre sonra gerçekleşen 3 Ekim 1993 seçimlerinde de halk Haydar Aliyev’i cumhurbaşkanı seçti. Bu dönemde Haydar ALİYEV’in devlet tecrübesi ile Azerbaycan büyük hamleler yaptı. Dış politika çizgisi şekillendi. Uluslararası ilişkileri gelişti. Ekonomisi büyüdü; inşaat, ticaret, sanayi canlandı. Haydar ALİYEV’e “Umum Milli Lider” unvanı verildi.
Bu arada KARABAĞ’ın Azerbaycan’a iade edilmesi için uluslararası diplomatik süreç başlatıldı. Ermenistan’la bu anlamda çok sayıda ikili görüşme gerçekleştirildi. 11 Ekim 1998 tarihindeki seçimde halk bir kez daha Haydar ALİYEV’i seçti. 2003 Seçiminde sağlık durumunun kötüye gitmesi sebebiyle aday olmadı. Bu kez oğlu İlham ALİYEV aday oldu ve 15 Ekim 2003 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı seçildi. İlham ALİYEV döneminde, Haydar ALİYEV’in başlattığı ve uyguladığı politikalar çok büyük oranda devam ettirildi. Uluslararası ilişkilerde bir yandan Türkiye başta olmak üzere Türk Dünyasıyla ilişkiler önceliğini korudu, diğer yandan; Rusya ile ilişkiler önemli bir eksen oldu. Bir yandan Batıyla entegre olmaya çalışan, öte yandan Kafkasya ve Orta Asya’dan kopmayan güçlü Azerbaycan imajı korundu. KARABAĞ’ın Azerbaycan’a iade edilmesi konusu, İlham ALİYEV döneminde de Azerbaycan’ın en temel sorunsalı olmaya devam etti. Ermenistan’la ikili görüşmelerin sayısı uluslararası ilişkiler açısından olağan dışı bir noktaya vardı.
İlham ALİYEV, 2008 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden seçildi. Sandıktan %85 oranında oy çıkması, muhalefet tarafından” seçimde şaibe” olduğu şeklinde yorumlansa da; İlham Aliyev ikinci kez Cumhurbaşkanı oldu. Seçimleri boykot eden Aliyev karşıtı muhalif siyasi liderler Muhalefetin İşbirliği Merkezi (MİM) adı altında birleşerek seçimleri “demokrasi dışı, adaletsiz ve uluslararası standartlardan uzak’ olarak tanımladıklarını, seçim sonuçlarını kabul etmeyeceklerini, Bakü’de düzenledikleri basın toplantısında duyurdular ama seçim sonucu değişmedi..
İlham ALİYEV halen görevdeki Azerbaycan Cumhurbaşkanı’dır.
Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV
Azerbaycan’ın haritadaki yerine, komşuları;
Azerbaycan, Batı Asya ile Doğu Asya’nın kesişme noktası Kafkasya’nın güneyinde yer alan, yüzölçümü en geniş ülkedir. Doğusunda Hazar Denizi, batısında Ermenistan, kuzeyinde Rusya, kuzeybatısında Gürcistan ve güneyinde İran ile komşudur. Sovyet Rusya’nın Türk dünyası coğrafyasının bütünlüğünü kesme politikası çerçevesinde Azerbaycan’ın 20 Bin kilometrekarelik toprağı Ermenistan’a verilerek bölünmüş; Türkiye’ye sınır komşusu olan bugünkü Nahcivan’a, Azerbaycan’a bağlı özerk cumhuriyet statüsü verilmiştir. Nahçivan’ın kuzey ve doğusu Ermenistan, güneyi ve batısı İran ile çevrilidir, Türkiye ile 17 km2 sınırı bulunmaktadır.
Azerbaycan, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Nüfusunun büyük çoğunluğu(%90civarı) Müslüman’dır. Kültür-sanat konuları çok gelişmiş; opera, bale, tiyatro gibi sahne sanatları, müziğiyle ile dünya çapında ün kazanmıştır. Geleneksel olarak ise halk aşıklığı geleneğinin ve halk oyunlarının çok güçlü olarak yaşatıldığını görmekteyiz. Aynı zamanda modern danslar ve popüler müzik de yaygındır.
HOCALI’ya gelince…
Hocalı anılmadan Azerbaycan’ın dünü, günü eksik kalır, geleceğine de bakılamaz!
1991 yılındaki bağımsızlığın üzerinden daha 1 yıl geçmeden Azerbaycan, Karabağ’da Rus destekli Ermeni katliamı ile karşı karşıya kaldı. Hocalı’da bir gecede 620 civarında Azerbaycan Türk’ü hunharca katledilerek, soykırıma uğratıldığı için Hocalı ile özdeş anılmaktadır. Ancak, şehit sayısı bundan çok fazladır. Çevresiyle birlikte 7 şehir gasp edilmiştir.
Hocalı, “Hür” zannettiğimiz dünyanın; başta BM(Birleşmiş Milletler Teşkilatı), AB-AGİT Minsk Grubunun “gelişmiş” zannettiğimiz bütün ülkelerin; insanlığın susarak utanca gömülmesinin 20. Yüzyıl resmidir!