23 NİSAN 1920; Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. ATATÜRK; “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir!” diye açıkladı, o gün, “HAKİMİYETİ MİLLİYE BAYRAMI” oldu ve çocuklara armağan edildi. 1923'te “ÇOCUKLARIN ROZET BAYRAMI”, sonrasında “ÇOCUK BAYRAMI” adını aldı, 1929'da iki bayram birleştirilerek “HAKİMİYETİ MİLLİYE VE ÇOCUK BAYRAMI" oldu... "23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI" Kutlu Olsun! Türk çocukları başta olmak üzere bütün çocuklar daima özgür, güvende ve mutlu yaşasın…

Başarının Basit Analizi

hh

Hizmet sektöründe; müşteri memnuniyetini – hizmet kalitesini belirleyen bir öğreti vardır: ‘Müşteri beklentilerini karşılamak hatta beklentinin üzerine çıkmak’. Yeni bir ürün tasarlanırken, piyasaya sunulurken veya  hizmet oluşturulurken onlarca tüketici araştırması yapılmaktadır. Üstelik söz konusu araştırmalar her profilden tüketiciyi kapsamakla birlikte özellikle hedef kitleye yönelikte olabilmektedir.

Bu amaçla psikoloğundan  istatikçisine, reklamcısından halkla ilişkiler uzmanına kadar geniş bir uzman ekip müşteri beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığını ölçmeye  çalışmaktadır. En nihayetinde başarı kazanç olarak dönmekte ya da aksi durumda zarar hanesine yazılmaktadır. Kâr getiren hizmeti, ürünü veya  yatırımı gerçekleştiren kişi -kurumlar için amiyane ifade ile ‘piyasayı iyi okudu’ denilmektedir.

Piyasayı okumak; hayatın her noktasında böyle değil midir?

Açlık ve ekmek  ilişkisi  üzerinden gidelim: Kimi fırından ekmek alır, kimi bakkaldan kimi de lüks süper marketten. Bu alış verişi çeşitlendiren ekonomik şartlar, alışkanlıklar, konum(Lokasyon) veya ön yargılar olabilir. Aynı semtte bulunan iki süper market arasında  tercihe neden olan olgu nedir? Netice olarak standart ekmek hem her noktada aynı fiyattadır.

Toplumsal beklentileri iyi okuyan siyasi partiler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de başarılı olmaktadır. Son on üç yıldır ve 3 Kasım 2015 seçimleri de göstermiştir ki AKP başarılıdır. Günün sonunda muhasebe defterine yazılan AKP adına kazançtır. Açlık- ekmek ilişkisinde olduğu gibi milliyetçilik de millet olarak tanımlanan topluluğun var olma ve varlığını sürdüre bilme olgusudur. Amaç ekmeğe sahip olmak ise ekmeğin kimden alındığını biraz da  satıcının mahareti ve senin nasıl istediğini analiz etmek ki başarısı belirlemektedir.

Kimi satıcı ekmeği eline tutuşturur, kimi de firma reklamının, ürün içeriğinin yazılı olduğu kâğıt poşetle satışını yapar. Kendini özel hissettirir. Zengin ya da fakir olman, tahsilli olup olmaman, başının açık ya da kapalı olmasının da bir önemi yoktur. Hatta yan kasadaki müşterinin yüzlerce liralık alış veriş yapmasının da. Satıcı sana da aynı şekilde gülümsüyordur, diğerine de. Sonuçta aynı ekmeği evine götürecek değil misinizdir?

AKP, ekmeği poşetli satan güler yüzlü satıcıdır. Reklamı iyi yapmakta toplumsal beklentileri ve zayıflıkları iyi analiz etmektedir. Milletin, var olma ve vatan bütünlüğü konularında ki hassasiyetleri görmüş, doğru reklam ve doğru motto ile sadece yakın tarihimizde değil Osmanlı döneminde bile yeterinde yeterince önemsenmemiş (Bu başka bir yazının konusu) geniş kitleleri anlayarak, onlara dokunmuştur. Bu noktadan hareket ile milliyetçilik olgusu üzerinden hareket eden başta MHP olmak üzere diğer bütün partiler, yazık ki  başarısızdır. Basite indirgenmeye çalışmış olsam da, mesele sadece ekmeğin kimden alındığı değildir. Ve gün sonunda basit bir ciro kaybı muhasebesi değil bütün bir milletin geleceği söz konusudur.

Dilek Önal

Bana uzun gelen özel sektör deneyiminden sonra keyifli bir uğraşının içinde bulunmaktan dolayı mutluyum.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın