Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

BİLGİ ÇAĞINI YAKALAMAK

bilgi çağını yakalamk

Teknolojik gelişmeler toplum yapısını şekillendiren en önemli faktörlerden biridir. İnsan hayatı boyunca bu gelişmelere ayak uydurmaya, teknolojiyi yakalamaya çalışırken, hem olumlu hem de olumsuz darbeler alabilmektedir. Aslında gerçek olan şu ki: bir toplumun ilerlemesi, o toplumun çağa ayak uydurması ile gerçekleşir.

Mesleğimin ilk döneminde, 80’li yılların başında analog teknolojiyi sayısal döndürme çabaları ile geçmişti yıllarım. Hatta ilk icat edilen bir bilgisayar vardı, mezun olduğum üniversitenin bir odasında ve neredeyse o oda büyüklüğündeydi. Bilgisayar ödevlerimizi delikli kartlara basarak çıktı alıyorduk. Annelerimiz merdaneli çamaşır makinaları kullanıyordu. Teknoloji ilerledikçe gelişmeler hem işlerimizi daha kısa zamanda yapmamızı sağladı hem de daha kolay ve zahmetsizce.

Daha sonra; 90 lı yılların başında çalıştığım ofiste kurulan bir mültipleks cihazı ile Amerika’daki bir üniversitenin sayısal bilgi kütüphanesine bağlanıp dosyalar indirmiş, araştırmaları ayağımıza getirmenin sevincini yaşamıştık. Türkiye’de ilk interneti bu yöntemle kullanabilmiş şanslı insanlardan olduğumu düşünüyorum. Oysa şimdi fiber internet ayağımızda, hatta elimizdeki cep telefonlarında, bir odadan öbürüne giderek ekip arkadaşımıza söyleyeceğimiz konuları mesaj ile yazılı iletiyoruz. Soysal medyada yaşıyor ve buradan örgütlenebiliyoruz.

Diğer taraftan, bu kadar gelişimi sağlayan, ilerlemeyi getiren teknoloji bizlere bu kadar kolaylıklar sağlarken, nasıl olurda insan yaşamında olumsuz sonuçlar meydana getirebilir? Sanıyorum burada işin içine insanın kendisi girmekte. Örnek olarak bir bıçakla insan ekmek de keser, insan da. Bizler ya ölçümüzü ayarlamayı bilmiyoruz ya da elimizdeki bir malzemeyi doğru kullanmayı bilmiyoruz, kendimiz bilmediğimiz gibi çocuklarımızı da, etrafımızdaki bireyleri de doğru yönlendiremiyoruz.

Teknolojik gelişmelerin en büyük amacının ‘insan hayatının kolaylaşması’ olduğu bir gerçek. Peki, farkında mıyız acaba bu kolaylaştırma hareketi insanları nereye götürüyor? İnsanlar hazıra alışarak emek sarf etmekten yaşamaya alışıyor. En kötüsü insanlar tembelleşiyor.  Yüz yüze iletişim azalıyor ve sevgisizleşiyoruz. Elimizdeki, cebimizdeki teknolojinin bedenimize verdiği zararın farkında olsak da kullanmadan edemiyoruz, hatta çoğumuzda bu bağımlılık bile yaptı.

photo-1423666639041-f56000c27a9a

Şuna inanıyorum ki bir gün gelecek insanlar sigarayı bıraktıkları gibi cep telefonlarını da bir tarafa atacaklar, ya da sadece gerektikçe kullanacaklar.

Artık biraz silkelenelim, uyanalım. Kurtulalım şu tembellikten, yalnızlıktan ve bunalımdan. İnsanlarla yüz yüze iletişim kurmaktan kaçmayalım. Bizler Türk Milleti olarak, Türk olmanın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın verdiği onurla, teknolojiyi doğru yerde, doğru amaçla ve doğru bir şekilde kullanabilmeyi öğrenerek, zararını değil faydasını topluma yansıtalım ve sağlıksız toplum imajını artık üstümüzden atalım.

Şerife Birer

ODTÜ Elektrik Mühendisliği mezunu,Türk Telekomünikasyon A.Ş. de 28 yıl çalıştıktan sonra, 2011 de emekli oldu. Siyaset, medya tasarımları ve sosyal medya aktiviteleri, proje-planlama işleri ile uğraşmaktadır. Kadın kuruluşları başta olmak üzere çeşitli STK'nda aktif üyelikleri bulunmaktadır. Günlük bir gazetede kadın ve sağlık sayfası hazırlıyor.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın