Türkmen Gençlere Yaz Okulu

Savaş nedeniyle Suriye ve Irak’tan kaçarak Türkiye’ye sığınan Türkmen ailelerin çocukları, 26 Temmuz – 9 Eylül tarihleri arasında(5,5 hafta) Türkiye Barolar Birliğinin ev sahipliğinde düzenlenecek yaz okulu programına alınacak.

Dolunay Dergi Topluluğu Derneğince geliştirilen Yaz Okulu fikri, Türkiye Barolar Birliği yönetimince benimsenmesi ve Uluslararası Barış ve Yaşam Derneğinin Telâferli Türkmen ailelerle iletişim sağlamasıyla hayata geçirildi. Yaz Okulunda gerçekleştirilmek istenen asıl hedef, kardeş Türkmen gençlerinin eğitimine, gelişimine ve mutluluğuna katkıda bulunmaktır. Eğitimin içeriğiyle bu gençlerin bir yandan farklı, renkli bir yaz tatili geçirmelerine vesile olunacak, diğer yandan ise; onların kendi kültürleriyle barışık yaşamalarının önemi korunacak. Gençlerin kökleriyle kopmadan ama aynı zamanda, Türkiye Türk toplumu ile uyumlu yaşayabilecekleri işlenerek, kendilerini her hal ve şartta güvenli ve huzurlu hissedebilecekleri hatırlatılacak. Nihai hedef olarak da Türkiye’nin ve geldikleri ülkenin gelecekteki işbirliği alanlarını görmelerine vesile olunacaktır


Yaz okulu programında, uzun bir araştırma ve hazırlık çalışması sonucunda belirlenen derslerden bazıları; Türkçe okuma-yazma-anlama ve konuşma, ortak tarihimiz, coğrafyanın kültüre etkisi, Cumhuriyet tarihimiz, Atatürk ilke ve inkılapları olurken, pratik matematik, düşünsel algılama ve el becerileri çalışmaları, satranç/mangala(köçürme) gibi zeka geliştirici oyunlar da yer alıyor. Yüzme, okçuluk, güreş, binicilik ve çeşitli sosyal etkinliklerle de desteklenen program kapsamında tarihi mekanlar ve müze gezileri de yapılacak.
Programın açılışında konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, 92. yıl dönümünde Lozan Antlaşmasının Türk ve dünya tarihi için önemine vurgu yaptı.”Ortadoğu’daki mezalimden ana vatanlarına misafir olarak değil, ev sahibi olarak gelmiş Türkmen ailelerden 40 evladımız bu yaz kursuna katılmaktadır. Emperyalist güçler ise kendi sebep oldukları kıyımın mağdurlarına el uzatırken dahi ayrımcılık yapmakta; acıları dahi kişilerin etnik kökenine, dinine ve mezhebine göre gündeme getirmektedirler” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin tüm dünyaya emsal teşkil eden engin şefkatiyle Ortadoğu’nun acı çeken tüm insanlarına kapılarını tek başına açtığını söyleyen Feyzioğlu, “Gerçekleri görüp milli birliğimizi koruduğumuz, Atatürk’ün ışıklı yolunda kararlılıkla yürümeye devam ettiğimiz takdirde, Cumhuriyet değerleri, dünyanın tüm acı çektirilen, sömürülen milletlerine örnek olmayı, güç vermeyi sürdürecektir” diye konuştu.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın