23 NİSAN 1920; Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. ATATÜRK; “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir!” diye açıkladı, o gün, “HAKİMİYETİ MİLLİYE BAYRAMI” oldu ve çocuklara armağan edildi. 1923'te “ÇOCUKLARIN ROZET BAYRAMI”, sonrasında “ÇOCUK BAYRAMI” adını aldı, 1929'da iki bayram birleştirilerek “HAKİMİYETİ MİLLİYE VE ÇOCUK BAYRAMI" oldu... "23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI" Kutlu Olsun! Türk çocukları başta olmak üzere bütün çocuklar daima özgür, güvende ve mutlu yaşasın…

Kadın Erkek İlişkisine Ayrılık Temalı Bir Bakış Açısı

İlk insanlardan beri varolan bir evredir ayrılık. Biz insanoğlu başlangıçları karşıladığımız heyecan ve şevk kadar kucaklayamayız ayrılığı bir o kadar. Başlangıçlar mutluluktur, birleştiricidir. Ayrılık ise acılı ve ayrıştırıcı. Toplumsal bir varlık olan insan dolayısıyla kabullenemez bu durumu kolayca. Tek olmak sıkıntı ve sancı verir.

Çünkü paylaşamayız, bazen hissedemeyiz bile bir mutluluğu bir başkası olmadan. Öyle ya yaşamış ilk insanlardan beri süregelen bir duygudur yan yana olmak yasak bile olsa bir elmayı paylaşmak.

Kadın erkek farklıdır. Tanrı bunu planlı yapmıştır. Yan yana geldiklerindeyse daha anlamlı olurlar. Söyleyişte bile uyumlu. Şimdi sesli bir şekilde zikredin ‘kadın’. Daha sonra ‘erkek’. Şimdi birlikte söyleyin ‘kadın erkek’. Sizce de daha anlamalı olmadı mı ?

Bu sebeplerdendir ki kadın ve erkek ilk çağlardan beri beraberdir. Ama doğru ama yanlış ama eksik ama fazla.

Dolayısıyla ortada doğru alınmış bir karar olan ayrılık olsa bile. Bu canımızı acıtır. Beraberken tek olmak, bizken ben olmak, çoğulken tekil olmak.

İnsan olmanın temel koşullarından biri varolan süreçlere uyumlanabilmektir. Beraber olmanın doğallığında ne kadar hem fikirsek ayrılığıda bir o kadar kolay kabullenebilmeliyiz. Tabiki aralarında farklar var. Ayrıyken duygular acıtır, durum beraberlikten farklıdır elbet ama başlangıçları nasıl güzel karşıladıysak ayrılığıda bir o kadar güçlü kucaklayabilmemizdir önemli olan.

Bu güçlü karşılamadan sonra sıra gelir ayrılık sonrası sancılarımızla nasıl başedeceğimize. Kırılan kalbimizi nasıl onaracağımıza. Öyle ya yeniden başlayacağız nasıl olsa.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın