“Şeb-İ Arus”

Annie Griffiths – Turkey

“Şeb-İ Arus”

Elimde Mesnevi’nin tek ciltlik çevirisi var. Şiir diliyle Türkçeye çeviren Abdullah Öztemiz HACITAHİROĞLU… Keskin’in Kayalak Solaklısı Köyünde, gaz lambası altında okumuşum öğretmen iken..elektriğin televizyonun olmadığı zamanda.
Altlarını çizmişim bir de.. Altı çizilmeyecek dizesi de varmış gibi…
Seçme yaptım onlardan. Mevlana dostlarıyla ölüm yıl dönümünün ardından paylaşmak istedim.. Ruhunun şad olması dileği ile…

***
Sonbahar gül soldurur –zira huyu-
Tek tesellimiz olur ondan gülsuyu.
***
Tatlı sağlam nar vermedeyken nar suyu
Kof narın ses vermedir ancak huyu
***
Tende-gerçekten de-manasızsa can
Kında ancak bir kılıçtır tahtadan
***
Kında durmaktaysa vardır kıymeti
Çıksa kından, olur yangın aleti
***
Soysuzun gelmez soyundan soylu er
Her fena, âlemde berbat iş güder
***
En güzel renk, en temiz küpten çıkar;
Çirkinin pis rengi, her çirkefte var.
Gün gelir eskir küpün berrak suyu
Eskimez, hep tazedir kaynak suyu..
Bir taş atsan, çarparak bin küp kırar…
Bin taş at, durmaz akar lakin pınar..
***
Türkmen’in oymakta beklerken iti
Eksik etmez her konuktan hürmeti
Çevresinden geçse düşman aynı it,
Saldırıp düşmana hiç vermez geçit
***
Halk eder bir öz sebep ilkin Huda
Öz sebepten dış sebepler doğmada
***
Yattığın yer olsun arif gölgesi,
Esse rüzgâr, daldan insin meyvesi..
***
Tekne batmıştır delikten alsa su,
Tekne batmaz dışta daim kalsa su
***
Kurt ipek yapmışken ve örmüşken koza,
Filde yoktur böyle bir kudret, keza
***
Tut ki çimdin yolda gördün bir dere…
Battı dipten bir diken, böğrün bere…
Batmadan evvel de mevcutken diken,
Var diyorsun batmazından sonra sen…
***
Yol güzel lakin tuzak altında çok
Var ki parlak türlü söz manası yok
***
Can yakınlıktan görünmez dupduru,
Küp su dolmuş ağzı lakin kupkuru..
***
Kul yaranmak isteyip sultanına,
Bir hüner göstermek ister hep ona..
***
Bir diken batmış çıkartır bahçıvan
Toplar esvabın kaçar hırsız olan
***
Ruha kardeştir akan her tatlı su.
Akmayan durgun su olmuştur ağu
***
Ayda herkesten güzellik çok iken
Baktık eksilmiş, hilal olmuş hemen
***
Simsiyah bir camsa şayet penceren
Simsiyah eyler güneş olsun giren
***
Yaprak ilkin bir tomurcuktan çıkar
Dalların en sonra üstünden bakar
**
Kuş kafesten kaçmıyor memnunsa hep,
İşte ahmak olması için bir sebep…
***
Maharet
Kum alıp altun eder kâmil onu
Eksik insan, kum eder som altunu
***
Ot kökünün üstünde…
Buğday ekmiş arpa biçmiş var mıdır?
at denen şeyden, eşek doğmaz hayır..!
***
Tut ki istek sence bal; konmuş tasa:
Zehr o tat, canan eğer hoşlanmasa…
***
Mal kolay sağlansa tez elden gider,
Bir çocuktan İncil al, bir elma ver.
***

Kızdın arkandan çekiştirmiş iken
Aynı insan öğ se memnunsun, neden
***
Tatlıdan az sonra hiç kalmaz eser,
Bir ilaç, lakin tesiri çok sürer…
***
Halka şeytan şer için yaklaşmada
öyle şeytansın ki, şeytan senden kaçmada..
***
Gül kokan çevrende gül herhalde var
Kim demiştir boş şarapsız tas coşar
***
Gerçi yok Lokman’a batmış bir diken
Hırstan bir göz mü var? Gerçek gören.
***
Anlamaz olgun adamdan ham adam
Söz hem az, hem öz gerektir, vesselam.

Osman ERENALP
Ankara Aralık 2017

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın