Azerbaycan'da 7 Şubat 2024 Çarşamba Günü Yapılan ve 30 Yıl Sonra Ermeni İşgalinden Kurtarılan Dağlık Karabağ Bölgesinde de Sandıkların Kurulduğu, 8. Cumhurbaşkanlığı Seçimini, Mevcut Cumhurbaşkanı İlham ALİYEV Büyük Farkla Kazandı. Yeni Dönem, Kardeş Azerbaycan Devleti ve Halkı için Hayırlı, Uğurlu olsun…

Topraklanma

Yalın Ayak Doğa Yürüyüşü

Yalınayak çimlerde veya sahilde en son ne zaman yürüdünüz? Nasıl iyi hissettirdiğini hatırla, Kumsalda çıplak ayak basmak, çim veya çamurlu toprak bir zeminin yumuşaklığı bu hisler sağlığınızı iyileştirici etkilere sahiptir.

Sentetik malzemeler hayatımızın her yerinde; tüm gün oturduğunuz çalışma sandalyeniz, en sevdiğiniz salon koltuğunuz her biri sentetik malzemelerden oluşmakta, bu malzemeler vücutlarımızda elektrik birikmesine neden oluyor. Gün boyu üzerimizde taşıdığımız elektrik, bedenimizden bu elektriği atma işlemine topraklama denmektedir.

Topraklama Nasıl İşe Yarıyor

Toprak, sıvı metal çekirdeğe sahip dev bir araba aküsüdür. Vücutlarımızın ürettiği elektriklenmeyi yok etmek için doğa bize topraklarını sunuyor. Kentleşen toplumlar topraktan uzaklaştıkça stres seviyeleri yükseliyor. Yeniden toprakla barışıp ayaklarımızı toprağa kavuşturmalıyız. Ayaklarımızı fiş olarak görürsek toprağı da priz olarak görebilirsiniz. “Toprak bizi çağırıyor.”

Dünyadaki tüm canlılar iletkendir. Sağlığımızı, kalplerimizi ve bedenimizi ölçmek için ekg, mr ve çeşitli elektrik testleri yaptırıyoruz; sinir sistemimiz elektriksel dürtülerle çalışır ve hatta kalp elektrik yükü ile atar. “Ritim bozulunca kalp pili takmak zorunda kalıyoruz.”

Tüm elektrikli ekipman ve elektroniklerin iyi çalışabilmesi için düzgün bir şekilde topraklanması gerektiği gibi “Topraklanmamış bir radyo hiç dinlediniz mi? arka plan gürültüsü duyulur.” Sağlık ve esenlik için vücudumuzun düzgün işleyişi için temelden topraklanmamız gerekmektedir.

Dünya ile bağlarımızı kesmek için aramıza, iletimi engelleyen malzemelerden yapılan nesneler koyuyoruz. Yalıtımlı kauçuktan yapılmış ayakkabılar giyiyoruz, kauçuk elektrik iletmiyor ancak yalıtıyor veya topraklanmamıza engel oluyor. Yalıtılmış arabaları lastiklerle sürüyor ve yalıtılmış beton evlerde yaşıyor hatta yoga yaparken plastik mat kullanıyoruz.

Çevremizi ve kendimizi bu şekilde izole ederken, etrafımızdaki elektrikli sentetik alanlar genişledi, çevremizdeki her yer kablosuz teknolojiler ile kaplanmaya başladı. Tabi ki teknolojiyi kötüleyecek değilim şu an burada bu yazıyı size ulaştırmamı sağlayan teknoloji olmasaydı bu yazı var olmayacaktı. Ancak bu alanların farkına vararak vücutlarımızın bize seslenişi duyabilir, ihtiyaçlarını giderebiliriz.

Sessizce hasar veren bu elektrik; sinir sistemimizi bozar, zihnimizi karıştırır (beynimizin arka fonunda bir uğultu gibi topraklanmamış radyo seslerini hayal edin.), vücutta iltihap yaratır ( serbest radikallerin boşaltılması mümkün olmayan pozitif yüklü parçacıklardır.) ve kortizon seviyesi yükselir. Bu kortizon düzeyi yükseldikçe sinir bozucu kavgalara veya stres hormonları yüksek seviyeye getirerek, vücutlarımız panik halinde kan basıncı yükselmiş bir şekilde tahribata yol açmaktadır.

TOPRAKLANMA FAYDALARI

  • Bütün gün boyunca taşımakta olduğunuz elektrik yüklü serbest radikallerden kurtulmanızı sağlar.

  • Vücudumuz düzgün bir işleyişe kavuşur.

  • Stres ve gerginlik boşaltılabilir.

  • Kan basıncını düşürebilir, iltihaplanmayı azaltabilir.

  • Uykuyu düzene sokabilir ve vücut fonksiyonlarını düzenleyebilir.

  • Kan şekeri düzeylerini düzene sokabilir.

  • Hastalıklara karşı savaşta yardımcı olabilir.

Tüm bu faydalar düşünülünce topraklanma işlemine her gün veya her hafta ayıracağını 20 dakika ile tüm sağlığınızın geleceğini değiştirmek sizin elinizde, Aslında bu işlemi uykudan önce ve uykudan sonra yapmanında faydaları yadsınamaz. Topraklama işlemini yapabileceğiniz yerler,çıplak ayakları akan suda tutmak, çıplak ayak ile taş yolda yürümek, çıplak ayak ile çimen üzerinde yürümek, çıplak ayak ile toprak yolda yürümek. Tüm bunların yanı sıra ağaçlara sarılmanın faydalarını bir sonraki yazımda yayınlayacağım.

Doğa bize şifa dağıtıyor, yeter ki siz kabul edin.

Sevgiyle kalın

Melis Üregen

1987 yılında İstanbul'da gözlerimi açıp, hayatıma evlenerek Ankara'da devam etmekteyim. Marmara Üniversitesi Heykel bölümü ve Beykent Üniversitesi Tekstil Moda Tasarım bölümü yüksek lisans mezunuyum. Yüksek lisans tezimi "Antik Anadolu Medeniyeti Frigya Uygarlığı Desenlerinin Tekstil Desenlerine Uyarlanması" üzerine yazdım. Tekstil tasarım asistanlığı iş deneyimlerime şimdi kişiye özel tasarımlar yaparak devam etmekteyim.

Bunlar ilginizi çekebilir...

Bir yanıt yazın