Önce, Milli Marşlar Okunuyor…
Genel Merkezi Ankara’da bulunan “Türkiye-Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı”, 18 Temmuz 2020 tarihinde Başkent Ankara’da,“ Azerbaycan’ın yanındayız, Türkiye’ye teşekkür ve Ermenistan’ı telin” temalı bir basın toplantısı düzenledi. Dünya Türk Birliği Teşkilatı işbirliği ile gerçekleştirilen basın toplantısına, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Hazar İBRAHİM de katıldı. Toplantıda; aralarında Ankara Gazeteciler Cemiyeti, Dolunay Dergi Topluluğu Derneği, Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği, Yör-Türk Yörük Türkmen Vakfı, Dünya Çocuk ve Gençlik Derneği, Toplumsal Düşünce Derneği, Şiddetsiz Toplum Derneği, Hazar Kültür ve Sanat Derneği, İdealist Düşünürler Sivil İnisiyatifi gibi dernek ve vakfın da olduğu 30 civarında STK temsil edildi.
Azerbaycan Büyükelçisi Hazar İBRAHİM
Büyükelçi Hazar İBRAHİM konuşmasında özetle; Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk Milletine Azerbaycan Devleti’nin ve halkının “öz teşekkürlerini” iletirken, aynı zamanda toplantıya katılan sivil toplum kuruluşlarına ve vatandaşlara da katılımlarından dolayı teşekkürlerini belirtti. Büyükelçi Hazar İBRAHİM, topraklarının 30 yıla yakındır işgal altında olduğunu belirerek, 12 Temmuz’da yeni bir Ermeni saldırısına daha maruz kaldıklarını, saldırıya Azerbaycan’ın misliyle cevap verdiğini ve bu tür saldırılara gereken cevabın hak ettiği şekilde verileceğini de belirtti. Kardeş Türkiye’nin bütün imkânlarıyla Azerbaycan’ın yanında olmasından büyük gurur duyduklarını belirten Hazar İBRAHİM, Bu hain saldırı dolayısıyla, ‘bir millet iki devlet’ ifadesinin gerçekte ne anlama geldiği bir kere daha ortaya çıktı. Biz kardeşliğimizle güçlenirken, dünya kamuoyu da bir kere daha bu kardeşliğe tanıklık etmiş oldu”, vurgusu yaptı. İbrahim sözlerini, “Aynı şekilde Azerbaycan da Türkiye’ye -geçmişte olduğu gibi bundan sonra da- bu kardeşlik ve işbirliğini devam ettirecektir. Tovuz ve İdlib Pençe Kartal harekâtı şehitlerimizi Allah rahmet etsin Türkiye ve Azerbaycan’ın başı sağ olsun” diye ekledi.
TADİV Bşk. Prof. Dr. Aygün ATTAR
Türkiye Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı TADİV Başkanı Prof. Dr. Aygün ATTAR ise 18.07.2020 tarihli ortak Basın toplantısı metnini(*) okumadan önce, Büyükelçinin konuşmasına gönderme yaparak; “Bir milletin iki devleti olan Azerbaycan ve Türkiye’nin dayanışması oldukça kıymetli bir husustur. Bunu geçmişte; 1918 yılında Bakü’nün Ruslar tarafından işgalinde, Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu ortaya koyduğu gibi, 1. Dünya Savaşı sonrasında işgal edilen Türkiye’nin milli Kurtuluş Savaşı’nda da Azerbaycan Devleti ve halkı, elindeki bütün maddi-manevi desteklerle karşılıklı olarak göstermiştir. İnanıyoruz ki, bu kardeşlik ve dayanışma bundan sonra da en üst seviyede devam ettirilecektir” diyerek, konunun tarihi derinliğine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Aygün ATTAR, özetle; Ermenilerin şımartılarak dış güçlerden destek aldığını ve uluslararası savaş kuralları ve insani değerlerini çiğneyerek Karabağ’ı işgal ettiğini hatırlattı. Azerbaycan’ın bugün askeri ve sivil hayatta çok güçlü bir noktada olduğunu belirtti. Azerbaycan Ordusu buğün çok güçlüdür. Çok iyi yetişmiş kadrosu, modern savunma silahları, güçlü lojistik desteği olan ve Türk Ordusuyla işbirliği içinde hareket kabiliyeti yüksek ve büyük bir ordudur. Kimse, Karabağ’ın statüsü ile ilgili olarak bugüne kadarki barışçı çözümü beklememizi, Azerbaycan’ın acziyeti gibi düşünmesin. Herkes bilmelidir ki; Karabağ açmazımız, BM Güvenlik Teşkilatının iflası; bölgesel güvenlik teşkilatı AGİT-MİNSK Grubunun kendisini inkâr ve imha noktasına gelen başarısızlığıdır, dedi.
TADİV Genel Başkanı Prof. Dr. ATTAR, Ermenistan’ın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ve AGİT’in kararlarına uymasını ve Azerbaycan topraklarına yönelik saldırgan tutumunu bırakması ve Karabağ’daki haksız işgale biran önce son vermesi gerektiğinin altını bir kere daha çizdi. Basın açıklamasının sonunda, gencinden yaşlısına bütün katılımcılar, ellerindeki Türkiye ve Azerbaycan bayraklarıyla iki ülke lehine ve Ermenistan’ı uyaran sloganlar attılar.
Türk, Revan Türk Hanlığı topraklarında Ermenistan’ın nasıl ve niye inşa edildiğine de değinen tarihçi Prof. Dr. Aygün ATTAR, Rusya için de uyarı niteliğinde sözler beyan etti. Rusya’nın, Ermenistan’ı taşeron olarak kullandığını ve Türk coğrafyasındaki karasal bütünlüğü bozan devlet olduğunu vurguladı. Keza, 1992’de Karabağ’da da karşımızdaki düşman sadece Ermeni güçleri değildi. Orada da Rus işbirliği vardı. Aynen bugün nasıl uluslararası hukuka göre yapılmış ateşkes onlarca defa Ermenilerce çiğnendiyse, Azerbaycan’ın orta yerindeki Türk kenti Karabağ’da da Uluslararası savaş kuralları, insani değerler yerle bir edilerek, bir gece yarısı saldırısıyla kadın-çocuk, hasta, yaşlı ve en önemlisi silahsız sivil halkımız hedef alındı. Sadece Hocalı İlçesinde bir gecede 6oo’ün üzerinde insanımız katledildi. Ancak; bugün şartlar çok farklıdır. Azerbaycan’da o günkü güçsüzlüğe mahkum edilmiş donanımsız, düzensiz ordu yoktur.. Bugünkü Azerbaycan, çok iyi yetişmiş kadrosu, modern savunma silahları, güçlü lojistik desteği olan ve Türk Ordusuyla işbirliği içinde hareket kabiliyeti yüksek ve büyük bir orduya sahiptir. Öte yandan hiç kimse, Karabağ’ın statüsü ile ilgili olarak bugüne kadar barışçı çözümü beklememizi Azerbaycan’ın acziyeti gibi düşünmesin! Herkes bilmelidir ki; Karabağ açmazımız, BM Güvenlik Teşkilatının iflası, kendisini inkar ve imha noktasına gelen AGİT-MİNSK Grubunun kasti geciktirmesi ve başarısızlığıdır.
Murat ÇOBANOĞLU
Dünya Türk Birliği Teşkilatı Genel Başkanı Murat ÇOBANOĞLU da konuşmasında kardeşlik vurgusu yaptı ve yanı sıra katılımcıları açısında toplantının önemini belirtti. “…Halkların; yani, sivil toplumun dayanışması, devletlerarası resmi ilişkilerinden daha önemlidir. Bugünkü toplantımız da buna örneklik teşkil edecektir” diye vurguladı. Ermenistan’ın geri dönülemeyecek kadar hatalı bir yolda olduğunu belirten ÇOBANOĞLU: “…Ermenistan, bu saldırgan tutumuyla Güney Kafkasya’da kalıcı bir barış ortamının en büyük engeli olmaya devam etmektedir. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması için Ermenistan aklını başına alarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının kararlarına ivedilikle uymalı ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmelidir” dedi.
Gazeteciler Cemiyet ve Dolunay Dergi Topluluğu temsilcileri birarada
Topluluk, marşlaşmış türkü: “ÇIRPINIRDI KARADENİZ BAKIP TÜRKÜN BAYRAĞINA!” söylüyor…
Basın Toplantısı, konuşmaların bitiminde çalınan, sözlerini Ahmet CEVAT’ın, bestesini dünyaca ünlü bestekar Üzeyir HACIBEYLİ’nin yaptığı ve söz yazarını kurşunlara hedef yaptıran “ÇIRPINIRDI KARADENİZ BAKIP TÜRKÜN BAYRAĞINA” marş-türkümüz ile sona erdi.
Toplantı sonunda TADİV Yöneticileri, Dolunay Dergi ve Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma ekibi birarada
Türkiye-Azerbaycan Dostluk, İşbirliği ve Dayanışma Vakfı’nın, 18 Temmuz 2020 Cumartesi günü Ankara’da düzenlediği basın toplantısı, Fransa ve Rusya destekli saldırgan Ermeni askerlerinin 12 Temmuz 2020 tarihinde Azerbaycan’ın Tovuz şehrine yönelik silahlı saldırısının 6. Gününde ve korona virüs salgın şartlarına rağmen, 30 civarında sivil toplum kuruluşunun temsilcilerinin katılımıyla yapılan basın toplantısı” olarak tarihe geçti.
* Aynı gün yayımladığımız önceki haberimiz; “Ankara’da Yükselen Ses: …” başlıklı haberimizde Basın Toplantısının tam metnini okuyabilirsiniz
** Azerbaycan toprağı olan Zengezur bölgesi, Sovyetler döneminde Ermenistan sınırlarına dâhil edilmiş, bu ülke güçlendirilip şımartılırken, aynı zamanda Ermenistan Rusya için ileri karakol haline getirilmiş, Nahçivan bölgesi ise Azerbaycan’dan koparılmıştır.